Asrın Mülkiyeti
Adalet mülkün temelidir. Bir milletin sahip olabileceği en kutsal değer, sahip olduğu adalet sistemidir. İnsanlar haklarını bu sayede korur ve savunurlar. Kim söylemiş olursa olsun, hangi anlamları karşılarsa karşılasın adalet mülkün temelidir. Yahut görünür haliyle herhalde mülke malik olmanın en kolay yollarından biridir! Nitekim şimdiki zamanda silme liyakatli kadroların atama merasimlerine, resme ne hacet bizzat cisimlerine, birkaç dakika sonra devletlu kılınacak isimlerine şahit olunur. Bu gibi görüntüler komedi filmlerinden sıkılma nedeni de sayılabilir. Lakin mevzunun mağduru insanlar akla gelince yüzlerin asılması da kaçınılmaz olur. Eğlenmek mümkündür ama cenaze evine dönmüş memleketlerde ne zaman bir ironi yapılsa oradan pis pis sırıtan gerçeklik her hevesi söndürür. (Tam da bu noktada birçok şeyi emek verip ifşa eden birinin, yandaşlarınca hatalarını, gayrısınca ortaya dökülen acı ama gerçek beyanlarını anmak gerekir. Söylemlerinde öyle büyük emek vardır ki mesela aylarca İsrail ile ticaret yapıldığı yetkili ağızlarca yalanlanır, karşı çıkıp bu ticaretin durdurulması için haykıranlar iftira atmakla suçlanıp tartaklanır; ansızın varil başına bir dolar yirmi yedi sent şeklinde bir rakam ortaya atılır. Bir başka mevzuda mezkûr biri ve ilişkilendirildiği dernek olmasa, İstanbul Sözleşmesi diye anılan şeyin Büyük Selçuklu Nizamülmülk’ü Ebu Ali Kıvamuddin Hasan bin Ali bin İshak et-Tûsî tarafından imzalandığı........
© Milli Gazete
