menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Kılıcın kını, İsrail’in kini

22 1
previous day

Fıkraya benzer bir olay anlatımı ile yazımıza başlayalım:

Padişah murat etmiş, hazinesinin başka bir şehre nakledilmesini ferman buyurmuş. “Ünlü bir kumandan” komutasında 700 kişilik bir muhafız bölüğü bu iş için seçilmiş. Kervan hazırlanmış, hazine sandıkları develere yüklenmiş, muhafızlar silahlarını kuşanmış olduğu halde hareket etmişler.

Issız bir dağdan geçerken eşkıyalar önlerini kesmiş, hazineyi ele geçirip kayıplara karışmışlar. Birkaç gün sonra geri dönen “ünlü kumandan” padişahın huzuruna çıkmış ve olayı anlatmaktadır:

“Padişahım, biz azıcık 700 kişiydik. Önümüzü kalabalık 7 harami kesti. Bizden hazineyi istediler, kesinlikle vermedik. Derken kavga başladı. Kâh biz alta düştük, kâh haramiler üste çıktılar. Arkadaşımızın birisi kılıcını çektiği gibi; kınına geri soktu. Kahramanca hazineyi savunduk ama sonunda hazine sandıklarını ele geçirdiler. Padişahım endişe buyurmayın, hazine sandıklarını verdik ama anahtarları vermedik. İşte bu heybenin içinde, yüksek huzurunuza arz ederim.”

Neden bunu anlattık?

Geçen hafta Cumhurbaşkanı Gazze’deki soykırım hakkında konuştu ve aynen şunu dedi:

"Kılıç kınından çıkarsa kaleme ve kelama yer kalmaz. Filistinli kardeşlerimizin hesapları eninde........

© Milli Gazete