Trump’ın Siyonizm’le gerilimi: Filistin için umut mu, tuzak mı?
ABD’nin sıra dışı başkanı Donald Trump’ın özellikle Aksa Tufanı sonrasına denk gelen ikinci dönemi, Trump’ın politik tercihleriyle Siyonist lobinin ve işgal rejiminin çıkarları arasında var olduğu iddia edilen gerilimlerle anılıyor.
Trump ile Siyonizm arasında sahne arkasında yürüdüğü varsayılan bu mücadelenin gündeme gelmesinin ana sebebi ise ABD’nin Ortadoğu politikalarının işgal rejiminin yörüngesinden çıkarak değişmesi ihtimali. Dahası ABD’nin koruması altında bölgeyi ateş çemberine çeviren işgal rejiminin ABD ile ters düşmesi sonrası yalnızlaşması ve kısa sürede Filistin’de dengenin işgal rejimi aleyhine değişmesi ihtimali de gerilim senaryosunu çekici hale getiriyor.
Peki Trump, gerçekten işgal rejiminin karşısında mı?
Bu sorunun cevabını yalnızca söylem bazında değerlendirmeler üzerinden değil, eylemlere odaklanarak da aramak gerekiyor.
Bu yönüyle bakıldığında Trump’ın işgal rejimiyle veya Siyonist lobiyle düşünüldüğü formatta ters düştüğünü söylemenin ziyadesiyle zorlama çıkarımlara hatta belki daha doğru bir ifadeyle temelsiz temennilere dayandığını söylemek mümkündür.
Bu konudaki tespitlerimizi yakın zamanda yine bu sütunlarda dile getirdiğimizi okuyucularımız hatırlayacaktır. Tekrara düşmemek adına yalnızca bir hususu belirtip bu konunun niçin bir kez daha gündeme geldiğine değinmek istiyorum.
Trump’ın Siyonistler ile yaşadığı gerilimin “ahlaki bir duruş ya da erdemli bir davranış” zemininde şekillendiğini zannedenler yanılmaktadır. Trump ile Siyonistler arasında ancak çıkar çatışması........





















Toi Staff
Gideon Levy
Tarik Cyril Amar
Stefano Lusa
Mort Laitner
Robert Sarner
Andrew Silow-Carroll
Constantin Von Hoffmeister
Ellen Ginsberg Simon
Mark Travers Ph.d