menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Sen kendini sahiplenmezsen -I-

14 1
29.09.2025

Müslümanlar açısından vahim bir süreç yaşanıyor. Genel anlamda böyle bir durum var. Artık ülküleri olmayan, hayatın sıradanlığında günü yaşayan bir milletten söz ediyoruz. Adıyla bir bütün olması gereken İslâm milletinden.

İslâm milletinin dağılmışlığı çok yönlü, çok parçalı. İnancı gereği aynı yöne bakması ve bunu hayatının ilkesine dönüştürmesi gerekirken ülküsüzlük, sıradanlık, çıkara dayalı yaşanmışlık iyice baskın. Bu hem halklar hem de yönetimler açısından geçerli. Halkların dağılmışlığını sadece mezheplere, ırki tutumlara bağlamak yeterli nedenler değil. İnsanlar yakın zamanda ideolojilerden sıyrılınca başka gerekçeler ağır basıyor.

Batı düşüncesinin yöneticilerinin büyük kesimi bir anlamda birbirlerine bağlıdırlar, birliktedirler. Kendi birliklerini her halükârda oluşturuyorlar. Gerçi emperyalizmin baskınlığı onların da çıkar anlamında kopuşları var. Geçmişten gelen mezhep veya inanış onların temel sorunlarından. Kiliselerin bölünmüşlüğü, Katolik ve Ortodoks dünyalarının belirleyiciliği elbette etkili. Başının Avrupa ve Abede’nin çektiği Katolik dünya ile Rusya’nın başını çektiği Ortodoks dünyalar bir gerçek. İdeolojiler özellikle de Ortodoks dünyasının başına belâ oldu. Komünizm ideolojisi belli kesimler tarafından dışlanmalarına, sonra da dağılmalarına neden oldu. Katolik ve........

© Milli Gazete