Öcalan’ın Çağrısı ve PKK’nın Ateşkesi
Türkiye, yarım asrı aşkın süredir terörle mücadele ediyor. PKK’nın yol açtığı kan, gözyaşı ve yıkım, yalnızca güvenlik tehdidi oluşturmakla kalmadı; aynı zamanda Türkiye’de demokrasiyi, hukuk sistemini, ekonomik büyümeyi ve toplumsal huzuru da baltaladı. Ancak bugün, Türkiye, Kürt meselesinin çözümü noktasında belki de en kritik eşiklerden birine ulaşmış durumda.
Öcalan’ın yaptığı “PKK misyonunu tamamladı, tüm gruplar silah bırakmalı ve örgüt kendini feshetmelidir” çağrısı, yalnızca bir örgütsel tasfiye süreci değil, aynı zamanda Türkiye’nin geleceğini şekillendirecek bir dönemin başlangıcı olabilir.
Bu çağrının hemen ardından, PKK da bir adım attı ve ateşkes ilan etti. Bu, örgütün Türkiye’deki silahlı faaliyetlerini durduracağını resmen beyan ettiği anlamına geliyor. Ancak bu ateşkesin ne kadar süreceği, pratikte nasıl işleyeceği ve örgütün tüm unsurlarını kapsayıp kapsamayacağı kritik sorular olarak önümüzde duruyor.
Dünya ve Türkiye Kamuoyunun İlk Tepkileri
Öcalan’ın çağrısı ve PKK’nın ateşkes kararı, dünya basınında geniş yankı uyandırdı. Türkiye’nin uzun yıllardır mücadele ettiği bir örgütün silah bırakma sürecine girmesi, birçok ülke tarafından dikkatle takip ediliyor. Batı basını, bu sürecin başarıya ulaşıp ulaşmayacağı konusunda şüphelerini dile getirirken, bölgesel aktörler gelişmeleri kendi çıkarları açısından değerlendiriyor.
Türkiye kamuoyunda ise farklı tepkiler var. Uzun yıllar boyunca terörle mücadelede şehitler veren, büyük acılar yaşamış kesimler, bu açıklamanın samimiyetini sorguluyor. Devletin güçlü duruşunun PKK’yı bu........
© Milat
