menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Lozan’ın Sessiz Sayfası: Kürtler

41 13
18.05.2025

“Lozan Antlaşması ve 1924 Anayasası, Kürt halkını anayasal vatandaşlıktan kültürel görünmezliğe sürükleyen tarihsel bir kırılmaydı. Bugün PKK’nın fesih kararı konuşulurken, yüz yıl önce atılan bu temellerle yüzleşmeden gerçek bir birlik ve kardeşlik inşa edilemez.”

Lozan Barış Antlaşması, 24 Temmuz 1923’te imzalandığında, dünya savaşlardan yorgun düşmüş; Anadolu halkı ise yeni bir devletin eşiğinde umutla bekliyordu. Ancak bu antlaşma sadece sınırları, kapitülasyonları ve borçları değil; aynı zamanda bu coğrafyanın halklarının kaderini de çizdi. Türklerle birlikte bu ülkenin asli kurucu unsurlarından biri olan Kürt halkı içinse Lozan, uzun bir inkâr ve asimilasyon döneminin başlangıcı oldu.

Lozan’da Kürtler: Görünmeyen Millet

Lozan’da Türk heyeti, özellikle İsmet Paşa liderliğindeki temsilciler, Türkiye’nin “tek millet” temelli bir ulus-devlet olarak tanınmasını istedi. Bu anlayış, Osmanlı’nın çok milletli yapısından bilinçli bir kopuştu. Kürtler, Lozan’da etnik veya kültürel bir topluluk olarak hiçbir şekilde tanınmadı. Oysa aynı günlerde Batı Trakya’daki Müslümanlar ve Yunanistan’daki Türk azınlık hakları detaylıca konuşuluyordu. Ermeniler ve Rumlar için azınlık statüsü tanınırken, Kürtlere dair tek bir cümle dahi kurulmadı.

Bu, bir tesadüf değil,........

© Milat