menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Mustafa Kemâl'in uydurma şecereleri ve hakîkî mensûbiyeti (149)

39 0
12.10.2025

“Türkiye yarım porsiyon sosyalistlik ve bol miktarda bir burjuva revizyonizmiyle paçayı kurtaracak ülkelerden değildir. Ama bu çabalar komprador siyasetinin aşınmasına hız verir. Bu doğru… Bu da sosyalist akımının daha hızlanmasına yol açar, bu da doğru. Ancak bütün bunlar muhalefet devresinde doğrudur. İktidar devresinde ise yozlaşma ihtimali fazla olan tehlikeli bir tutumdur.

“Türkiye için pırıl pırıl bir sosyalizmden başka hiç bir çıkar yol mevcut değildir. Onun için de bütün kapılar sonunda sosyalizme çıkacaktır. Bunu kompradorlar da bildikleri için Ecevit’e ateş püskürmekte ve kendisinin ortanın solunda duramıyacağını kabul etmektedirler. Bir anlamda haklıdırlar…

“Ecevit ortanın solu derken ya köküne kadar sola gidecek, ya sol kanatta durur görünmekten vazgeçecektir. Ortanın solu çeşidinden kıl üstü bir çizgide ne köklü reform yapılabilir Türkiye’de, ne talana karşı çıkılır…

“Gönlümüzden gelen temenni Ecevit’in de tavizsiz, gılli gışsız sapına kadar bir sosyalist lider olarak geçmesidir tarihe… Ve bugün yaptıkları politik bir taktik olarak kalmalı, mensup olduğu siyasî örgütü iyice hazırlayıp olgunlaştırdıktan sonra en şerefli yere ulaştırarak sosyalist akıma armağan etmelidir.” (Çetin Altan, “Karınca Duası, Ortanın Solu ve Sosyalizm”, Ant, 28.3.1967, sayı 13, s. 5. Bu mecmûa, Yaşar Kemal, Fethi Naci ve Doğan Özgüden tarafından têsîs edilmiş olup Marksist cenâhın birçok kalemi burada yazmaktaydı. Bunlardan biri de, Doğan Avcıoğlu idi…)

Türkiye’de Komünist İhtilâl Hareketinin inkişâfını kavramak için bir de şu vâkıa çok ibretâmîzdir: 1977’de, Kapitalist – Komünist desteğiyle Ecevit’in bir ekalliyet hükûmeti teşkîl etmesi… Bu tesbîtimizi, daha evvel neşrettiğimiz bir çalışmamızdan ik̆tibâs ediyoruz:

5 Haziran 1977 Seçimlerinde, Ecevit'in CHP'si, Kıbrıs Harekâtını bol bol istismâr ve efk̃ârıumûmiyeyi yine ictimâî adâlet edebiyâtıyle bombardıman ederek birinci parti olmayı başarmış, Meclis'e 213 Millet Vekîli sokmuştu. Buna mukâbil, AP 189 ve MSP ile MHP 40 (sırasıyle 24 ve 16) Millet Vekîli ile temsîl ediliyorlardı. Bu hesâba binâen, CHP, tek başına Hükûmeti teşkîl edemiyor, başka bir fırka veyâ fırkalarla koalisyon yapması lâzım geliyordu. Bu manzaraya rağmen, Mütehakkim Zümre, CHP'nin tek başına ik̆tidâr olması için müdhiş bir kampanya yürüttü ve siyâsî teâmüllere mugâyir olarak, CHP, tek başına, kendisi dışındaki hiçbir fırkanın desteklemediği bir ekalliyet hük̃ûmeti kurdu. Ancak bir ay (21.6.1977 – 21.7.1977) icrââtta bulunabilen Ecevit Hükûmeti, yine de bu kısa müddet zarfında, Devlette büyük bir Milliyetci kıyımına muvaffak oldu ve Komünist İhtilâl Hareketi, bu hükûmetten aldığı cesâretle, iyice azgınlaştı… İşte bu ekalliyet hükûmeti dayatmasında, o zaman, Kapitalistler ve Komünistler, Mütehakkim Zümrenin kanadları altında tek cephe olmuşlar ve çirkin yüzleri gün ışığına çıkmıştı… Hattâ bunlardan bâzıları, gazetelere tam sayfa îlân vererek Ecevit'in ekalliyet hükûmetini desteklemişlerdi. Aralarında kimler yoktu ki? TÜSİAD (Reîsi, -Sabataî Cemâatinden- Feyyaz Berker), Türkiye Sanâyi Odaları Birliği (Sakıp Sabancı), İktisâdî Kalkınma Vakfı (Ertuğrul Soysal), Kâzım Taşkent (Yapı ve Kredi Bankası), Nejat Eczâcıbaşı (Eczâcıbaşı Holding'in Sabataî Patronu), Jak Kamhi (Profilo Holding), Türk-İş, DİSK, TÖB-DER, TMMOB, Türk Tabipler Birliği, TİP, TSİP, Hürriyet,........

© Milat