Yahudilik-Masonluk münasebeti…
Zâhirî siyâsetlere aldananların beklentisinin aksine, Îtilâfcılar, Yunan Ordusuna değil, Mustafa Kemâl’in kumandasındaki Kuvâyımilliye’ye yardım ettiler
Garbî Anadolu’yu, İstanbul’u, Trakya’yı, bütün Adalar’ı ilhâk etme hayâlleriyle yanıp tutuşan Şoven Yunanlıların sözcüsü, mezkûr Konferans’ta Yunanistan’ın resmî temsîlcisi, 14.6.1917 – 4.11.1920 devresinin Başvekîli Elefterios Venizelos (Girit, 11.8.1864 – Pâris, 18.3.1936), bu ihtirâsıyle, bu tuzağa düşmiye gâyet müsâid bir siyâsetciydi. (Câlib-i dikkattir: “Ebedî Şef”, Yunanlılarla sulh yapıldıktan sonra Venizelos’u Anadolu Milletine büyük bir dost olarak takdîm etmiş, Girit’te ve Anadolu’da Yunan mezâlimine kurban gitmiş onca şehîdimiz ve tahrîb edilmiş onca beldemiz için tazmînât dahi ödemiyen Yunanistan’la sıkı dostluk münâsebetleri têsîs etmiştir. Venizelos da, Mustafa Kemâl Ayasofya Câmii’ne “Bizans Müzesi” hakâretini revâ görünce, pek memnûn olmuş ve onu Nobel Sulh Mükâfâtına namzed göstermişti… “Büyük Şef”iyle aynı siyâseti tâkîb eden “Millî Şef” dahi, hem İtalya’nın -2. Cihân Harbi sonrasında- terketmek mecbûriyetinde kaldığı “On İki Ada”yı Yunanistan’a peşkeş çekmiş, hem de –2. Cihân Harbi esnâsında- Anadolu açlıktan kırılırken, aynı şekilde kıtlık çeken Yunanistan’a büyük gıdâ yardımı yapmıştır… -Bu husûslardan, “Mustafa Kemâl’in Hastalığı, Ölümü, Cenâzesi” ve “Ayasofya Câmii’ne ‘Bizans Müzesi’ Hakâretinin Sahîh Târihçesi” başlıklı araştırmalarımızda mevsûkan bahsetmiştik.-)
Venizelos, Pâris Sulh Konferansı’na takdîm ettiği ilk haritada, bütün Garbî Anadolu ile –sâhil boyunca- Şimâlî-Garbî Anadolu’yu taleb ediyordu. Müteâkiben, İtalya’ya vâdedilmiş toprakları dikkate alarak, taleblerini İzmir ve havâlîsiyle tahdîd etti…
Netîce olarak, 1919 Pâris Sulh Konferansı Âlî Hey’etinin karârına müsteniden, Venizelos, hayâtı boyunca peşinde koştuğu emeline nihâyet nâil olacağını umarak, Yunan Ordusunu İzmir’e çıkardı; Ordu, Anadolu içlerine ilerlemiye başladı. Bu vazıyette, beklenen, başta İngiltere olmak üzere Îtilâf Devletlerinin, en azından İngiltere’yle berâber Fransa ve Amerika’nın, bu fetih harekâtında Yunan Ordusunu kuvvetle desteklemeseydi. Hâlbuki zâhirî siyâsetlere aldananların beklentisinin aksine, Yunan Ordusu desteklenmediği gibi, muntazaman, doğrudan veyâ dolaylı olarak, Mustafa Kemâl’in kumandasındaki Millî Müacâdele Kuvvetlerine yardım edildi…
Yukarıda, Fransa ile İtalya’nın, Mustafa Kemâl ile doğrudan görüşerek, kısa zamânda onunla anlaşmaya vardıklarını, askerlerini Anadolu’dan (İtalyanlar Konya ve Antalya’dan, Fransızlar, bütün Cenûbî Anadolu’dan) çekdiklerini görmüştük. Üstelik, İtalyanlar ve Fransızlar doğrudan, İngilizler dolaylı olarak silâh yardımı dahi yapıyorlardı. (Lord Kinross 1969: I/318-319)
Kezâ, yukarıda da naklettiğimiz vechiyle: (20 Ekim 1921 Ankara Îtilâfnâmesi’ni imzâlıyarak Cenûbî Anadolu’yu terkeden Fransızlar) “içinde Creusot topları, cephane ve daha başka savaş malzemesi bulunan büyük bir silâh stokunu Milliyetçilere devrettiler; ileride daha fazlasını vereceklerini de gizlemiş değillerdi. Bu da Türkler’le Yunanlılar arasındaki silâh dengesini düzeltmekte büyük bir rol oynadı.” (Kinross 1966: I/437)
Fransızca Wikipedia Ansiklopedisi’ndeki câlib-i dikkat mâlûmât
Îtilâf Devletlerinin Mustafa Kemâl kumandasındaki Kuvâyımilliye’ye doğrudan veyâ dolaylı askerî ve siyâsî yardımı hakkında, Fransızca Wikipedia Ansiklopedisi’nin (pek çok kaynağa dayanarak kaleme alınmış, fakat ancak tenkîdî zihniyetle îtibâr edilmesi gereken) “Türk-Yunan Harbi (Guerre gréco-turque -1919/1922-)” başlıklı makâlesinde câlib-i dikkat mâlûmât ve tesbîtler bulunuyor. Meselâ:
“Harb esnâsında, Yunanistan’a hiçbir hâricî destek gelmedi. Şüphesiz, İngiltere, onun topraklarını genişletme siyâsetini destekliyor, fakat Cumhûriyetci ve Laiklik şampiyonu Mustafa Kemâl’in lehinde bir siyâset tâkîb eden Fransızların memnûniyetsizliğine sebeb olmamak için, çatışmalara müdâhele etmeyi reddediyordu. Dîğer taraftan, Türk kıt’aları, Sovyet Rusya’dan, yânî henüz........
© Milat
visit website