Cumhuriyet kimsenin tekelinde…
Cumhuriyet öyle zannedildiği gibi belirli bir kesimin tekelinde, anlayışında ve pratiğinde yer eden ve sadece bu kesimin icat ettiği sanılan bir yönetim biçimi değildir. Önce burada bir anlaşalım.
Cumhuriyet, kuşkusuz insanlık tarihinin ürettiği önemli bir tecrübe. Ne var ki Türkiye’de, Cumhuriyet sanki ilk kez 1923 yılında keşfedilip insanlık tarihine mal edilmiş gibi takdim edilir. Ve neredeyse bir Tanrı muamelesi görür.
Öyle ki bu kesime göreörneğin“yurttaşlık” fiilen resmi ideolojiyi benimsemiş olanlara özgü bir ayrıcalık konumundadır.
Bunu kasıtlı olarak yaptılar. Birazdan laiklik meselesiyle birlikte değerlendireceğim.
Cumhuriyetin ilk yıllarında eğitime büyük önem verildiğini görüyoruz mesela. Çünkü eğitim, yeni bir ulus yaratma sürecinde ciddi bir toplumsallaştırma rolü oynayacaktı.
Laiklik de özünden saptırılarak aynı şekilde yeni bir ulus meydana getirme yolunda önemli bir rol oynamalıydı.
Bu yüzden midir bilinmez 1937 yılında laiklikle ilgili madde mecliste müzakere edilirken bazı milletvekilleri kendi aralarında fısıldaşarak “layık olduk ama neye layık olduk” dedikleri rivayet olunur.
CHP de programında; “Kuvvetli cumhuriyetçi, milliyetçi ve laik vatandaş yetiştirmek tahsilin her derecesi için mecburi ihtimam........© Milat
visit website