menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Bir devrin bittiği yerdeyiz

16 0
24.04.2025

(İLK SARAYDAN SON MÂBEDE - 2)

Bu saraylarda öyle ibretlik olaylar yaşandı ki, tarihin akışı değişti...

30 Mayıs 1876 Darbesi ile tahttan indirilen Sultan Abdülaziz 4 gün Topkapı Sarayı’nda kaldıktan sonra, kaldığı yerden hoşnut kalmadığı için Feriye Sarayı’na nakledildi. Ancak Feriye Sarayı’na yerleştikten kısa bir süre sonra kendi yaptırmış olduğu bu sarayda hapis iken 4 Haziran 1876 tarihinde bilekleri kesilmiş bir hâlde ölü bulundu. Tahta geçen yeğeni Beşinci Murad’ın padişahlığı ise sadece 93 gün sürdü. Birtakım entrikalarla birlikte akıl hastalığı bahane edilerek devleti yönetemeyeceğine karar verilen Sultan Beşinci Murad’ın yerine kardeşi Sultan İkinci Abdülhamid getirildi.

Sultan Murad’ın hapsedildiği Çırağan Sarayı’nda, 1878 yılında “Çırağan Vak’ası” denen bir olay yaşandı. Devrik Sultan daha sonra Çırağan Sarayı’na mermer bir köprü ile bağlanan Yıldız Parkı’ndaki Malta Köşkü’ne taşındı ve 1905’te vefat etti. 1909 senesinde Meclis-i Mebûsan hizmet binası olarak kullanılmaya başlanan Saray, esrarengiz bir şekilde 20 Ocak 1910 tarihinde içindeki pek çok paha biçilmez antika ve evrakla beraber yanarak kül oldu.

OTEL VE EĞİTİM KURUMLARINA DEVREDİLDİ...

3 Mart 1924 tarihinde Halifeliğin kaldırılmasına kadar Osmanlı hanedanının çeşitli üyeleri bu saraylarda yaşadı. Hanedan üyelerinin yurt dışı edilmeleri üzerine boş kalan, bir süre Beşiktaş futbol takımı için Şeref Stadı ve geçici çalışma alanı olan sarayların daha sonra eğitim kurumları tarafından kullanılmasına karar verildi.

Binaların bir bölümüne 1927’de Yüksek Denizcilik Okulu (1981 yılında Yüksek Denizcilik Okulu’nun Tuzla’ya taşınarak İstanbul Teknik Üniversitesi’nin Denizcilik Fakültesi hâline gelmesi üzerine boşaltılan binalarda 1982 yılından itibaren Ziya Kalkavan Anadolu Deniz Meslek Lisesi hizmet vermeye başladı), 1928-1929 eğitim-öğretim yılında Kabataş Erkek Lisesi (Sultan Abdülaziz 1874 senesinde buradaki yalıda vefat etti), 1967 yılında Galatasaray Lisesi (kız öğrenci bölümü), 1995 yılında Feriye Lokantası, 1990’da açılan Çırağan Palace Kempinski İstanbul Hotel’e ve Hazine’ye ait olan arazi Atik Pasha Four Seasons’a 5 yıldızlı otel (Four Seasons Hotel İstanbul at the Bosphorus) yapıp işletmek üzere kiralandı. Diğer taraftan ise, Galatasaray Üniversitesi, Avrupa ve Asya kıtalarının birleştiği şehr-i İstanbul’un muhteşem manzarası eşliğinde eğitim-öğretim çalışmalarını sürdürmeye devam ediyor.

Bütün bunlar yaşanırken, Yıldız Mahallesi, Çırağan Caddesi, Yahya Efendi Sokak’taki tepede yer alan Kanûnî Sultan Süleyman’ın süt kardeşi Beşiktaşlı Şeyh Yahya Efendi (1495-1570), mimarların pirî Koca Sinan tarafından yapılan türbesinden sefere çıkan, seferden sağ salim dönen denizcilerin değil; artık şehir hatları seferinden dönenlerin şükranlarını sundukları Boğaz’ın manevi bekçisi olarak görevini ifâ ediyor.

Çırağan Sarayı’nın her iki tarafında da hanedanın diğer üyeleri için yapılan çok güzel saraylar şu anda geçirdikleri büyük değişimle birlikte yeni ev sahiplerine hizmet vermeye devam ediyor. Hikâye o kadar uzun ki, burada hepsini anlatmak mümkün değil. Bu sebeple parantezi kapatıp saraylar arasındaki yolculuğumuza kaldığımız yerden devam edelim efendim...

***

BEYLERBEYİ SARAYI, SULTAN İKİNCİ ABDÜLHAMİD’E ZİNDAN OLDU!..

Üsküdar, hanım sultanların yaptırdığı camileriyle olduğu kadar saraylarıyla da kendisinden bahsettiren bir ilçe. Sultan Abdülaziz tarafından Sarkis Balyan’a 1861-1965 yılları arasında yaptırılan “efendilerin efendisi” anlamına gelen Beylerbeyi Sarayı, Osmanlı’nın son dönemlerinde padişahlar tarafından yazlık saray ve yabancı devlet adamlarını ağırlamak için kullanıldı. Boğaz’ın eşsiz manzarasına sahip olan yapı, 1912’de düşman kuvvetlerin Selanik’e yaklaşması üzerine İstanbul’a gönderilen, 6 yıl boyunca devletinin çöküşünü acılar içinde izleyen ve tarihler 10 Şubat 1918’i gösterirken hayatını burada kaybeden Sultan İkinci Abdülhamid’i misafir etti. Üsküdar ilçesinde, Beylerbeyi mevkiindeki görkemli bahçesiyle, süslü tavanlarıyla görenleri büyüleyen Beylerbeyi Sarayı, şimdilerde 15 Temmuz Şehitler Köprüsü’nün gölgesinde çok amaçlı müze olarak hizmet veriyor.

ADİLE SULTAN’A HEDİYE EDİLEN SARAY

Anadolu Yakası’nın bir diğer sarayı olan Adile Sultan Sarayı, Sultan Abdülmecid’in kız kardeşi Adile Sultan’a hediye amacıyla Salkis Balyan’a 1858 yılında inşa ettirilmeye başlandı. Sultan Abdülmecid’in vefatıyla birlikte tahta geçen kardeşi Sultan Abdülaziz, Abdülmecid’in vasiyet niteliği taşıyan Adile Sultan Sarayı’nı tamamlattı. Üsküdar ilçesinin Kandilli Mahallesi’ndeki mekan şimdilerde düğün, mezuniyet, toplantı, seminer, etkinlik gibi organizasyonlar için kullanılıyor.

***

KASIR VE KÖŞKLER HÂLÂ GÖZ KAMAŞTIRIYOR

Bu saraylarla birlikte hanedan mensuplarının kullandığı köşkler de dönemlerine damgasını vuran önemli yapılar topluluğunu teşkil etmektedir. Bunlardan Çadır ve Malta Köşkü’ne, Ihlamur, Aynalıkavak, Maslak, Hidiv ve Küçüksu Kasrı’na göz atalım. Bakalım bizi hangi sürprizler karşılayacak...

1871 yılında Çırağan Sarayı'na ait olan koruda, Sultan Abdülaziz (1861–1876) tarafından Malta'dan getirilen taşlarla yaptırılan Malta Köşkü; tahta çıkarılmak istenen Sultan Beşinci Murad başarısız olunca güvenlik gerekçesiyle alıkonulduğu, Mithat Paşa’nın arka kısmına kurulan çadırda yargılandığı mekan olarak tarihte önemli olaylara sahne oldu. Yine aynı tarihte ve aynı bölgede Sultan Abdülaziz'in isteğiyle “Sedir Köşkü” olarak Sarkis Balyan’a inşa ettirilen, Sultan İkinci Abdülhamid’in (1876–1909) tahta çıkışından sonra Yıldız Sarayı’na yerleşmesi ve Sadrazam Mithat Paşa’nın Sultan Abdülaziz'i katlettirdiği iddiasıyla altmış altı gün bodrumunda tutuklu kaldığı Çadır Köşkü’nden Yıldız Sarayı bölümünde inşallah daha ayrıntılı bir şekilde bahsedeceğiz.

Şimdi dillere destan şöhretleriyle hâlâ kendilerinden bahsettiren kasırlara bir göz atalım...

* Bizans Dönemi’nde imparatorlar tarafından bir çeşit dinlenme yeri olarak kullanılan, ilk yapısı Kaptan-ı Derya Halil Paşa tarafından Sultan Birinci Ahmed (1603-1617) için 1613 yılı sonlarında yaptırılan, Osmanlı Dönemi’nde Aynalıkavak Sarayı ya da Tersane Sarayı olarak........

© Milat