Ahlakı Anlatmak mı? Ahlakı Yaşamak mı?
Dünyanın ahlaki bir kriz ve bunalım içerisinde olduğu konusunda hemfikiriz. Bugün hangi içtimai alana bakarsanız bakın orada insanın eski insan olmadığı, fen ve teknik alanında ilerlemenin ahlak alanında ise bir gerilemenin yaşandığı konuşuluyor. Sorun şu ki herkes kurtuluşu ötekinin değişmesinde ve düzelmesinde arıyor. Ahlakı yaşamak yerine ahlakı anlatmak, başkalarının ahlaklı olmasını arzulamak daha çok rağbet görüyor.
Başkalarını değiştirmek ve düzeltmeye çalışmak yerine keşke önce kendimizi değiştirmeye ve kusurlarımızı azaltmaya odaklansak. Ahlakı anlatmak yerine ahlakı yaşasak. Sözlerimiz yerine eylemlerimizle, şahsiyetimizle ahlakı daha görünür kılsak. Gür sedalarla duyurduğumuz ahlaki ilkeleri ve kuralları, bizzat kendi hayatımıza, ilişkilerimize, ticaretimize, eylemlerimize tatbik etsek daha faydalı ve daha tesirli olmaz mı?
Mısırlı Türk eğitimci ve reformcu Muhammed Abduh:
"Batı’ya gittim, İslam’ı gördüm ama Müslüman yoktu;
Doğu’ya döndüm, Müslümanları gördüm ama İslam yoktu” der.
Bu dizelerde kastedilen şey; Müslüman olmamasına rağmen, ticaretinde, iletişiminde, ilişkilerinde, kısacası gündelik hayatında........





















Toi Staff
Gideon Levy
Tarik Cyril Amar
Stefano Lusa
Mort Laitner
Sabine Sterk
Robert Sarner
Andrew Silow-Carroll
Constantin Von Hoffmeister
Ellen Ginsberg Simon
Mark Travers Ph.d