Düşünüyorsan Biraz Öte Git
Müslüman toplumların modernleşme sürecinden yenilgi ile çıkmış olmaları onları duygularının düşüncelerinin önüne geçmesini sonuçlamıştır. Bu, yenilginin oluşturduğu psikolojik hissediş ile ilintili olduğu kadar duyguların açtığı yolda görünür olmanın kolaycılığıyla da bağlantılıdır. Bunu bir anlamda duygulanmaktan düşünmeye fırsat kalmıyor şeklinde de ifade edebiliriz.
Modernleşme sürecinde bilhassa sosyolojik yaklaşımlarda Doğu ve Batı toplumları arasında yapılan karşılaştırmalara sıklıkla rastlarız. Bu karşılaştırmalarda Batılıların rasyonelliğine karşın Doğu toplumlarının irrasyonel tavırları dile getirilir. Neredeyse bu nitelikler Batı ve doğunun genetik özellikleri olarak verilmektedir. Aslında daha da ötede erken antropolojik çalışmalarda izlenebileceği üzere Batı dışı toplumların tümü (The Rest) “geri”likle bağlantılı duygusallık çerçevesinde tanımlanırlar. Zaten sosyoloji bilimi de comte gibi ilk sosyologlar tarafından “ilerleme”nin bir bilimi olarak işler.
Doğrusu biz müslüman toplumları buradan mülhem bir “rasyonellik yoksunluğu” içinde tanımlamıyoruz. Zira hiçbir toplum bu tür genellemeler çerçevesinde tanımlanamaz. Ancak müslüman toplumlara dair batılıların yaptıkları tanımlamalar etkili olmuş ve en azından zihinsel sömürgenin........
© Milat
