menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Çocuk eğilmemeli! Doğrulmalı!

22 0
yesterday

Tarih boyunca siyasi otorite ve çocuk arasında nasıl bir ilişki kurulması gerektiği hep tartışılmıştır. Siyasi ve dini otoriteler, genellikle çocuğun ebeveynine bırakılmayacak kadar önemli bir nesne olduğundan hareket etmişler ve çocuğu kendilerine ait kılacak bir obje yapmak için her yolu denemişlerdir. Devlet çocuğu iyi vatandaş yapmaya çalışırken, dini otoriteler ise onu doğru inanç sahibi kılmaya çalışmışlardır. Çocuğa din ya da devlet adına yapılan dayatmalar ve müdahaleler, çocuğu ne tam olarak iyi vatandaş yapmış, ne de kamil manada inançlı biri yapmıştır. Çocuk, hayatına yapılan müdahaleler sonucunda hep kurban olmuştur. Belki o, devletin ya da dinin istediği insan olmayı belirli ölçülerde gerçekleştirmiş olabilir, ancak hiçbir zaman çocuk, kendisi olmamıştır. Sorun, devlet, din ya da başka diğer olgularla ilişkide çocuğun devletin ya da dinin istediği biçimde olması ya da olmaması değildir. Çocuğun devlet, din, millet, parti ya da diğer ideolojiler adına kendi olmasına izin verilmemesi, asli sorundur.

Çocuğun kendi olmasına izin verilmemesi, çocuğun daha kendisinin ne olup olmadığının farkına varmadan daha yaşken öldürülmesi demektir. Ece Ayhan, devletin okul yoluyla çocuğu nasıl kurbanlaştırdığını şöyle anlamaktadır:........

© Milat