menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Kitap Molası 56; Eşikler ve Güller Nârına ile Biz Hep Çiçek Açarken

35 23
12.07.2025

Hayat kitaplarla alımlı ve güzel yüzlere, izlere dikkatle bakıldığı zaman iyi kitaplar kadar anlamlı.

Eserlerine Muhit Dergisinden vâkıf olduğum Sevgili Meral Afacan Bayrak 2025’te okuruyla buluşan birbirinden değerli iki el emeği, göz nuru kitabını göndermiş önceki haftalarda bana. Kütüphaneme kaldırmadan aldım, başucumda ağırladım.

İlk olarak Biz Hep Çiçek Açarken adlı eserini okudum Meral Hanım’ın; Mayıs ayında, Klaros yayınlarından çıkmış. Kitap, 51 sayfa olup on bir hikâyeden oluşuyor ve okumaya başladığımız ilk öyküden itibaren yazarda kimselere benzemeyen özgün bir üslûp göze çarpıyor... “Alışma Talimleri” adını taşıyan ilk öykü bir düşünce temrini. AVM önünde kaybettiği telefonu almak üzere mağazanın açılmasını bekleyen, zamanı algıyla harmanlayan ve geçmişe giderek tabiatı teknolojinin önüne çeken bir anlam yürüyüşü var burada. Özellikle devrik cümleleriyle Cahit Zarifoğlu’nun şiirde yaptığına benzer kesik bir koşu ortaya çıkıyor metinlerde ve bu tutumun Afacan’ın karakteristiğini oluşturduğu ilerleyen sayfalarda daha iyi anlaşılıyor. Hâkim bakış açısıyla ele alınan öykülerde de izlenimler yer yer kuşkuyu merkez alan yarım bir nefes gibi aktarılıyor, iç monolog tekniği ile... Bu anlamda Meral Hanım’ın şiire yakın bir kalemi olduğunu belirtmek gerekiyor ya da öykülerinin mensur şiire yakın durduğunu…

İkinci öykü “Saadet Ocağı” ise geçmiş-şimdi arasında volta atan bir sancı, aile sevgisinden ırak bir gencin yanlışta saplanıp kalmayışı, yükselişi ve geldiği noktada geçmişini sorgulaması üzerine kurulu… Bu öykünün de alıp kalbime nakşettiğim şiirsel cümleleri var (s.14); “Bir hayalimiz olsun dedi, annesi, “Haydi varsayalım; eski zaman işi dedikleri, rengârenk çiçeklerle........

© Milat