Hatırat
Hatırat kitapları önemlidir. Zira kaleme alınan bu hatıralar hem yazanın şahsi hayatını gösterir, hem de hayallerini, çevresini, dostlarını, muhitini, davasını, ideallerini ve dünya görüşünü yansıtır. Benim ilk kitabım, Edebiyatçılarımızın Çocukluk Hatıraları’ydı. Orada 70 şair ve yazarımızın hatıraları var. Allah nasip ederse, son yazacağım kitap da hatıralarımdan oluşacak. Niyet hayr, akıbet hayr!
Bugünlerde eğitimci, bürokrat, siyasetçi, rektörlük ve bakanlıklar yapan Beşir Atalay Beyefendi’nin hatıratını okudum. Sadece Yaşayıp Yazdıklarım isimli eserin üst başlığı ise “Dünden Bugüne Anılar” adını taşıyor. Hâlen Ankara Sosyal Bilimler Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanı olan Atalay’ın eseri, Kapı Yayınları’ndan okuyuculara ulaştı. Rahat okunan, bilgilendirici, aydınlatıcı ve faydalı hatıralar demeti…
“Bir ‘hatırat’ yazmaya ‘Besmele’ ile başlarken bir konudaki bir sözü paylaşmak isterim; ‘Hayat tecrübesi arayanlar için en iyi ders kitabı, demlenmiş bir hayat hikâyesidir.’ Ben de böyle bir hayat hikâyesini, bir hayat serüvenini yazmaya çalıştım.” deniliyor. 14 bölümden meydana gelen kitap, “Ailem ve Çocukluk Yıllarım” faslı ile başlıyor. Atalay, 1947 yılında, o zaman Ankara’nın önemli bir ilçesi olan, bugün ise Kırklareli’ne bağlı Keskin’in Armutlu köyünde doğdu. Hatırat bu tarih itibariyle başlıyor, 2002 yılına kadar uzanıyor.
İlkokul, ortaokul ve lise yılları anlatılırken, kanlı ve karanlık 27 Mayıs Darbesi de esefle hatırlanıyor. İşte o kötü günlerin portresi: “O herkesin şaibeli gördüğü yargılamalar sonucu, Adnan Menderes, Fatin Rüştü Zorlu ve Hasan Polatkan’ın idamları bizde derin izler bıraktı; çok fazla üzüldüğümüzü hatırlıyorum.........
© Milat
