Gerçek adı: Ömer Zülfü Livanelioğlu. Ömer adını hep gizledi. Çünkü söğüşleyeceği kesimin kahir ekseriyeti “Ömer” ismine en hafifinden uyuz olurlar.

Çalgıcıdır. Ses sanatçısı değildir, olamaz da. Olması da imkansızdır. Çünkü sesi çok kötüdür. Çeyrek asır önce rahmetli Engin Ardıç “Teneke sesli şarkıcı” olduğunu tescillemişti.

Her fırsatı çok iyi değerlendirmesini bilir. Oportünist mi desem Makyavelist mi? Belki de her iki kişiliği de şahsında; ruhunda mezcetmiştir.

Hırsızlık, yolsuzluk rüşvet, şantaj gibi kirli; gıllıgışlı işlere bulaştığı gerekçesi ile tutuklanan ve belediye başkanlığından kovulan laz müteahhitin ağıt seramonilerinde boy göstermeye başladı yeniden o bed sesi ile.

Evet, sahnede yine Zülfü Livaneli! Teneke sesiyle türkü söylemek yetmemiş, bir de “kültürel hegemonya” nutukları atmaya kalkmış. “Sağcılar din ve milliyetçilikle kafa şişirirmiş, solcular ise kültür silahıyla meydan okurmuş.” Vay be, Zülfü müneccimim benim, senin kültür dediğin, o astronomik ücretli konserlerinle milletin cebinden uçurulan paralar mı? Yoksa CHP’li belediyelerin ihalelerinde “kayıp” giden milyonlarla mı kültür devrimi yapıyorsun? Hani şu paralarla Londra’da lüks malikaneler alırken, Bodrum’da yalı keyfi sürerken, bir yandan da “solculuk” pozları kesiyorsun ya, işte o kültür herhalde!

“Teneke sesli Zülfü”, sahnede devrimci, kuliste kapitalistsin sen. Senin solculuğun, banka hesabındaki sıfırlarla ölçülüyor!

Milli kültür mü? O da neymiş, Zülfü Müneccim! Rahmetli cennetmekan ağabeyim ustam, Ahmet Kekeç bu sözlerini duysaydı aynen şu cümle ile dalgasını geçerdi: “Lise mezunu kültür abidesi, Batı’dan kopyaladığı sloganlarla millete ahlak dersi veriyor!”

Çünkü Senin bildiğin kültür, Batı’nın ikinci el ideolojilerini allayıp pullayıp buraya yamamak. Sağcılar, yani o “küçümsediğin” kesim, senin burun kıvırdığın, yok saydığın milli kültürü yaşatırken, sen ultra lüks kapitalist hayatınla “solculuk” tiyatrosu oynuyorsun. Yüz milyonlarca liralık konser gelirlerinle Londra’da malikaneler, İstanbul’un en pahalı semtlerinde villalar, Bodrum’da yalılar…

Sosyalist devrimci Zülfü, kapitalizmin kralını yaşıyor, ama bize “kültürel hegemonya” dersi veriyor!

Bak Zülfü müneccim! Senin solculuğun, CHP’li belediyelerden akan parayla lüks yatlarda viski yudumlamak! Sahnede ‘yoksulun yanındayım’ türküsü, kuliste milyonluk fatura!” Cennetmekân ağabeyim Ahmet Kekeç’in bu höykürmelerin için aynen şöyle derdi: “Lise diplomasıyla entel pozları kesiyor, ama kültür dediği, Batı’dan arakladığı iki slogan ve cebine........

© Milat