Türkiyelileştiremediklerimizden misiniz?
Türkiye’de de futbol asla sadece futbol değildir. Yeşil sahaların sınırlarını aşan bu oyun, kimi zaman diplomatik ilişkilerde yumuşak güç aracı olarak, kimi zaman da toplum mühendisliğinin sahnesi olarak kullanılır. Son dönemde gündeme gelen iki çarpıcı örnek, bu savı destekler nitelikte: ABD merkezli yoğurt markasının Fenerbahçe stadına sponsor olması ve Galatasaray’ın tanıtım filminde PKK lideriyle özdeşleşmiş bir tişörtün görünmesi. Bu gelişmeler rastlantı mı, yoksa daha büyük bir kültürel stratejinin parçası mı?
Bilindiği üzere spor sponsorlukları genellikle ticari yatırım kararlarıyla açıklanır. Ancak bu örnekte durum biraz daha karmaşık. Kurucusu Hamdi Ulukaya olan marka, Türkiye'de faaliyet göstermemesine rağmen ülkenin en büyük spor kulüplerinden Fenerbahçe ile sponsorluk anlaşması yaptı. Ulukaya’nın kimliği ve ABD'deki söylemleri, bu sponsorluk ilişkisini yalnızca bir pazarlama stratejisi olarak görmeyi zorlaştırmaktadır. (Ki, Ulukaya’nın imza töreninde söylediği “Türkiyeliler” ifadesi oldukça tartışılmıştı.) Bu noktada Joseph Nye’ın “yumuşak güç” kavramını hatırlamakta fayda var. Nye’a göre yumuşak güç, askeri veya ekonomik zorlamadan ziyade, çekim gücü oluşturan kültürel ve ideolojik araçlarla işler. Bu bağlamda, bir........
© Milat
