Yazmak İçin Kalemini Konuştur
Değerli okurlarım, günümüzde kalemle yazı yazma alışkanlığını unutur olduk. Köroğlu’nun “Tüfek icat oldu mertlik bozuldu” sözünü hatırlarsınız. Bilgisayarın hayatımıza girmesiyle birlikte kalemle yazmak neredeyse tarih oldu. Artık birçok insan, duygu ve düşüncelerini kâğıda dökmekte zorlanıyor. Oysa yazmak; düşünceleri berraklaştıran, kelimelere anlam kazandıran ve zihni besleyen bir uğraştır. Zira insan, düşündükçe olgunlaşır; yazdıkça fikirleri kalıcı bir iz bırakır.
Yazmak; insanın ufkunu genişleten en güçlü eylemlerden biridir. Ne yazık ki günümüzde yazı ve kalemle olan bağımız giderek zayıflıyor. Yeni nesil gençler, klavye tuşlarına basmayı tercih ediyor; el yazısından, kalemin sayfada bıraktığı izden, mürekkebin duyguya dönüşmesinden uzaklaşıyorlar.
İlk Emir: Oku!
Kur’an’ın ilk emri “Oku! Dur. Yani insanın yükselmesinin ilk basamağı okumaktır. Okumakla başlar düşünme, okumakla açılır kalbin ve zihnin kapıları… ama okumak için yazmak gerekir. Kelimenin tam anlamıyla… Yazmak da okumanın ayrılmaz bir parçasıdır. Söz ağızdan çıktığı anda yok olur; ama yazı kalır, iz bırakır, gelecek nesillere miras olur.
Tarihten Yazılı Anlaşmalara Örnekler
Mısır Firavunu II. Ramses ile Hitit Kralı II. Muvattalli,........





















Toi Staff
Penny S. Tee
Sabine Sterk
Gideon Levy
John Nosta
Mark Travers Ph.d
Gilles Touboul
Daniel Orenstein