Konya’da Unutulan Bir Değer; Şeyhzade Ailesi 1
Bismillahirrahmanirrahim
5 yılı aşkın suredir sosyal medyada Konya tarihi üzerine, yaklaşık 3 yıldır da Seydişehir’in yerel gazetelerinde köşe yazıları yazdıktan sonra bu yazı ile Konya yazın dünyasına adım atmış bulunuyoruz. Bu sebeple ilk yazıma besmele ile başlıyor ve herkese “Merhaba” diyorum. Niyetimiz gibi, akıbetimiz de hayr olur inşallah.
Değerli Dostlar;
Anadolu Selçukluları tarafından Konya – Alanya güzergahı üzerinde yapılan ilk kervansaray , Selçuklu devlet adamı Şemseddin Altunaba tarafından 1202 yılında yaptırılan Altunaba Hanı’dır. Yüzyıllar boyu yoldan geçenleri ağırlayan han, 1950li yıllarda bulunduğu vadiye yapılan baraj ile sular altında kalmış ve barajın adını bu han vesilesiyle aldığı bile unutulmuştur. Nitekim baraj sularının çekilmesi ile yıllardır suların gizlediği han yeniden ortaya çıkmıştır.
İşte Konya’nın maddi ve manevi eğitimine yönelik katkıları sebebiyle “Şeyhzade Ailesi “ olarak anılan Nakşibendi Şeyhi Memiş Efendi ve ahfadı da adeta suların derininde gizlenen Altunaba Hanı gibi yeniden gün yüzüne çıkacağı günü bekliyor. Suları azaltacak kudretimiz olmasa da yaklaşık 10 hafta sürmesini planladığım bu yazı dizisiyle, ailenin Konya’da bıraktıkları eser ve etkileri anlatmaya gayret edeceğiz.
Dilerseniz, öncelikle Nakşibendiliğin tarihi serüveni hakkında ön bir bilgi verelim. Horasan menşei Sünni tarikatlardan biri olan Nakşibendilik, kurucusu Bahaeddin-i Nakşibend’e (ö 1389) nispetle bu isimle tanınmıştır. Tarikatın temeli Yusuf el-hemedani tarafından kurulan Hacegan tarikatına dayanır
Tarikat ilk olarak Fatih Sultan Mehmet döneminde Osmanlı coğrafyasına giriş yapmış, II. Bayezid döneminde ise Sünnilik hassasiyeti sayesinde kolayca zemin bulmuştur. Tarikatın geniş bir çevreye yayılması ise 18. Yüzyılda Mevlana Halid-i Bağdadi’nin Osmanlı coğrafyasına gönderdiği, 116 halifesi sayesinde olmuştur. İşte o halifelerden birisi de soyu peygamber efendimize........
© Merhaba Haber
