menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Taner Akçam yazdı: Cumhuriyet üzerine yeniden düşünmek

12 0
monday

“Cumhuriyet Bayramı tüm yurtta ve dış temsilciliklerimizde büyük bir coşkuyla kutlandı.”

Bu cümleyi gençliğimden hatırlarım. Haber hep böyle verilirdi. Hâlâ böyle mi veriliyor bilmiyorum. Ama bildiğim bir şey varsa, bizim artık Cumhuriyet konusunda yeni bir tarih yazımına ihtiyaç duyduğumuzdur.

Tarih üzerine konuşma tarzımızın bugünümüzü ve geleceğimizi belirlediğini ve daha da önemlisi geleceğe ilişkin hayal dünyamızı doğrudan etkilediğini kaç kişi bilir?

Oysa, tanınmış Alman tarihçi Reinhart Koselleck, bir toplumun “geçmiş”i kavrayış biçiminin onun geleceğe dair tahayyüllerinin sınırlarını belirlediğini defalarca hatırlatmıştı bize. Geçmişi nasıl kavrarsak, geleceğe dair öngörülerde bulunabilme olasılıkları o ölçüde daralır ya da genişler; bugünkü siyasi, toplumsal ve ekonomik eylem alanlarımızın, “gerçekçi” kabul edilen sınırları da tam olarak bu kavrayış tarafından şekillendirilir.

Acaba hiç düşündük mü? Kürt meselesinin çözülmüyor olmasında acaba bu husus bir rol oynamıyor mu? “Cumhuriyet hakkında konuşma tarzımız nedeniyle Kürt meselesini çözmemiz mümkün değildir. Kürt meselesini çözmek istiyorsak, Cumhuriyetin kuruluşu hakkında başka türlü konuşmamız gerekir.” Böyle iki cümle kurmak hiç aklınıza gelir mi?

Zannetmiyorum.

İnsan olarak, belli değerleri ve kuralları olan bir tarihsel gerçeklik içine doğarız ve bu gerçekliğin parçası olarak anlattığımız bir hikâyemiz vardır. Bu hikâyenin doğal, sabit ve değişmez olduğunu düşünür ve onu durmadan tekrar ederiz. Oysa........

© Medyascope