menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Ruşen Çakır yazdı: 23 Haziran 2019’da Demirtaş, Öcalan’a rağmen, hatta ona inat olarak mı İmamoğlu’nu destekledi?

33 11
25.10.2025

31 Mart 2019 Yerel Seçimleri’nde HDP’nin stratejisi AKP’ye kaybettirmek ve “kayyum siyasetini yenilgiye uğratmak” olarak özetlenebilirdi. Bu strateji, Yüksek Seçim Kurulu tarafından 23 Haziran 2019’da tekrarlatılan İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçimlerinde de muhafaza edildi. Fakat 31 Mart, ama özellikle 23 Haziran seçimleri, HDP değil, onun cezaevindeki eski Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş üzerinden değerlendirildi. 23 Haziran öncesi PKK lideri Abdullah Öcalan’ın sandığa gitmemeyi, dolayısıyla CHP adayı Ekrem İmamoğlu’na destek vermemeyi önerdiği mektuba rağmen HDP seçmeninin İstanbul’da İmamoğlu için oy kullanması, “Demirtaş Öcalan’ı yendi” diye basitleştirilebilecek şekilde yorumlandı. Ancak bu yaygın inanışın gerçeklerle uyuşmadığını gösteren çok sayıda olgu var.

Önce 31 Mart’a bakalım: Kendisine yakın çevrelerden edindiğim bilgilere göre Demirtaş, 31 Mart seçimleri öncesi sessiz kalma kararı almıştı. Buna karşılık HDP tutumunu şöyle özetliyordu: “31 Mart’ta mutlaka sandığa gidiyoruz. Seçmene, bizlere günde 3 kez hakaret eden ve ekonomiyi batıran şiddetseverlere, rantkoliklere cevap veriyoruz. Aday gösterdiğimiz yerlerde oylar adaylarımıza; diğer yerlerdeyse kime oy vermemeniz gerektiğini biliyorsunuz.”

Örneğin dönemin HDP Eş Genel Başkanı Sezai Temelli şöyle diyordu: “Mansur Yavaş da bilecek ki, seçilmişse HDP oylarıyla seçilmiştir. Ekrem İmamoğlu seçilmişse bilecek ki, o kentte yaşayan 3 milyon Kürt’ün oyuyla seçilmiştir.”

Temelli’nin bu açıklaması 15 Mart 2019 tarihini taşıyor. Buna karşılık Demirtaş’ın 23 Mart’a kadar yerel seçimler konusunda suskun kaldığı görülüyor. Demirtaş’ın bu konudaki ilk çıkışı 23 Mart 2019 tarihinde Yeni Yaşam Gazetesi’ne verdiği röportajla oldu. İddiaya göre HDP Genel Merkezi, Demirtaş’tan “halkımızı aday çıkarmadığımız büyükşehirlerde CHP adaylarına oy vermeye ikna edemiyoruz” gerekçesiyle bir açıklama yapmasını istedi. Demirtaş da bu talep üzerine kendi resmî hesaplarından değil de Yeni Yaşam Gazetesi’ne konuşarak HDP’nin tutumunu destekleyen sözler söyledi.

O röportajdaki, örneğin “Bütün halkımıza, tabanımıza çağrım ve varsa azıcık hatırım, ricam şudur ki, gerekirse bağrınıza taş basın, ama mutlaka sandığa gidip ‘Faşizme hayır’ anlamına gelecek oyunuzu kullanın. Seçim sonuçları, demokrasi ve barışın gelişmesine fırsat sunabilir. Oyunuz bu nedenle çok kıymetlidir. Seçimi boykot etmeyi asla düşünmeyin” sözlerinin HDP tabanının oy tercihinde hayli etkili olduğu düşünülüyor.

İlginç olan, onun 23 Mart’ta söylediği “gerekirse bağrınıza taş basın” sözlerini 23 Haziran öncesi İmamoğlu’na destek için söylediğinin düşünülmesi. Bu hatayı birkaç kez bizzat yapmış olduğumu ben de şimdi fark etmiş durumdayım, halbuki Demirtaş’ın 23 Haziran ile ilgili böyle bir beyanı/tweet’i yok.

İstanbul’da seçimlerin yenilenmesi kararı alındıktan sonra HDP, 31 Mart’taki tutumunu sürdürdü. Örneğin HDP Eş Genel Başkanı Sezai Temelli,........

© Medyascope