Murat Yetkin yazdı: 15 Temmuz, 15 soru
Gazeteci Murat Yetkin, YetkinReport’ta yayımladığı yazısında 15 Temmuz 2016’da yaşanan darbe girişimine ilişkin 15 soru yazdı.
Yazısına “15 Temmuz 2016 akşamı güvenli evinde oturup kimin kazanacağını beklemek yerine yönettiği gazetenin başına koşmuş, gazete basıldığında yüzüne silah doğrultulmuş halde darbeci askerleri vazgeçirmeye çalışmış, onlarla mahkemede hesaplaşmış, gayrı resmî Türkiye Demokrasi Platformundan gelen teklifle Avrupa ülkelerine darbenin iç yüzünü anlatan heyetlerde yer almış bir vatandaş olarak şu soruları sormaya hakkım olduğunu düşünüyorum” diye başlayan Murat Yetkin, şu 15 soruyu sordu:
1. MİT daha 2015 sonbaharında devlet içindeki yasadışı Fethullah Gülen örgütü üyelerinin kullandığı gizli ByLock programını kırmaya, haberleşmeleri ortaya çıkarmaya başlamıştı. Türk Silahlı Kuvvetlerindeki yapıya dair ilk listeler, Yüksek Askeri Şura öncesi önlem alınabilsin diye Genelkurmay’a verilmeye başlanmıştı. Fethullahçılar bunu öğrenince o Bylock’u kapatıp başka programlara geçmişlerdi. Bir binbaşı 15 Temmuz öğleden sonra gelip MİT’in kapısını çalana dek MİT ya da Genelkurmay hiç bir şeyden kuşkulanmayacak kadar naif yapılar mıydı?
2. MİT Müsteşarı Hakan Fidan daha 2012 Şubat ayında Fethullahçı örgütlenmenin polis ve yargı kanatları tarafından, üstelik PKK bağlantısı iddiasıyla hedef alınmıştı. Fethullahçıların hedefinin MİT üzerinden Erdoğan olduğu açığa çıkmıştı. Buna rağmen Erdoğan neden Haziran 2012’deki “Türkçe Olimpiyatında” Gülen’e övgüler düzerek davet çıkarıyor, “bu hasret bitsin” diye cesaret veriyordu?
3. Genelkurmay 2004’de devlet içindeki Fethullahçı örgütlenme konusunda MGK’yı uyarmış, CHP’nin önceki lideri 2005’ten itibaren “F-Tipi” yapının derin devleti “devralmaya” başladığını söylemişti. Buna rağmen, daha sonra bütün haberleşmeyi dinlerken devlet sırlarını “ABD’deki bir adrese” aynen aktardığı ortaya çıkan ve tamamen Fethullahçıların eline geçtiği anlaşılınca kapatılan Telekomunikasyon İletişim Başkanlığı (TİB) 2005’te neden MİT ya da İçişlerine değil de Binali Yıldırım yönetimindeki Ulaştırma Bakanlığına bağlandı? Genelkurmay ve MİT’in elektronik izleme yetkileri kısıtlanıp, TİB’in artırılırken, bu işin sonunun nereye varacağı hiç mi düşünülmedi?
4. Erdoğan, 2007’de Cumhurbaşkanlığı/e-muhtıra sonrası başlatılan Ergenekon.vb soruşturmalar kendisine “Laikçileri devletten temizliyoruz”, “Size suikast girişimi ortaya çıkardık” diye sunulurken Fethullahçıların asıl olarak orduda, yargıda, üniversite ve sivil toplumda kendilerine ayak bağı olabilecek isimleri yoldan temizlediğini göremedi mi? Gerçekten bunları göremeyecek kadar saf ve naif Anadolu çocukları olduklarına mı inanmamızı istiyor AK Parti yöneticileri?
5. Fethullahçı emniyet ve yargı mensupları 2009’da Bülent Arınç’a suikast düzenleneceği........
© Medyascope
