İslam Özkan yazdı: Müslüman Kardeşler’in İran’a destek mesajı ne anlama geliyor?
İsrail saldırılarından yaklaşık 4 gün sonra Müslüman Kardeşler Genel Mürşid Vekili Dr. Salah Abdulhak, sosyal medya hesabından İran Devrim Rehberi Ayetullah Ali Hamaney’e hitaben İran’ın desteğini belirten bir mektup yayımladı.
Bildirinin başında Hamaney’i selamlayan Abdulhak, İsrail’in İran’a yapmış olduğu saldırıyla ilgili hiç ama/fakat gibi sözcüklere başvurmadan, Müslüman Kardeşler’le İran arasında geçmişte yaşanan sorunlara değinme ihtiyacı hissetmeden net ifadelerle şu cümleyi kuruyor:
“Kendi adıma ve Müslüman Kardeşler adına, İran İslam Cumhuriyeti’nin İsrail’in zalimce saldırılarıyla karşı karşıya kaldığı bu süreçte tam destek verdiğimizi teyit etmek isterim. Ayrıca İranlı liderler, âlimler ve masum vatandaşlardan oluşan tüm şehitler için en içten taziyelerimi sunarım.”
X’te yayımlanan mesajın ardından sosyal medyada ortalık karıştı ve toz duman oldu. Müslüman Kardeşler’in İran’a verdiği destek, özellikle Arap sosyal medya kullanıcılarını böldü. Kimi bu desteğe sert tepki gösterirken kimi de bunun doğru bir yaklaşım olduğunu, Müslümanların birlik ve beraberlik içerisinde olmasının, tam da İsrail’in ABD desteğinde saldırılarını yoğunlaştırdığı bir süreçte oldukça önemli olduğunu belirtip tam destek verdi. Bir kısmı ise “İnanç bağlamında bu destek verildiyse sorun çok büyük ama politik bir destekten ibaretse biz de İsrail’in yok olmasını ya da en azından bu savaştan mağlup ayrılmasını istiyoruz” diyerek akideyle politik duruşu birbirinden ayıran bir yaklaşım ortaya koydu. Bir de Arapça hesapların kullandığı sosyal medyada bolca “Allahım, zalimleri zalimlerle cezalandır ve bizi onların elinden sağ salim kurtar” şeklinde duaların yer aldığını görmek mümkün. Bunun ise daha çok İsrail’in bu savaştan galip çıkmasını isteyen trol ya da gerçek Körfez kaynaklı hesapları olduğu, bir kısmının ise tanınmış medya fenomeni isimler olduğu görülüyor.
Arapça sosyal medya hesaplarında tepkiler farklı olsa da hatta yer yer bazı hesaplar Abdulhak’ın cemaat adına konuşmaya yetkisinin olmadığını, yayınlanan başka bir açıklamaya gönderme yaparak örgüt adına konuşma hakkına sahip isimler listesinde Abdülhak’ın adının bulunmadığını söylese de cemaate yakın hesapların ve basın yayın organlarının tutumu, bu bildiriyi sahiplendiğini ortaya koyuyor.
Nitekim Müslüman Kardeşler’e yakın Arabi 21 sitesinde yayınlanan ve mektubu değerlendiren bir makalede yazar şu ifadeleri kullanıyor:
“Bu mesaj, özellikle İran veya genel olarak Şii mezhebiyle ilgili açıklamalar gibi tartışma yaratacak nitelikte. Sünni-Şii ilişkilerinde uzun süredir birçok gelişme yaşanmış ve Müslüman Kardeşler’in yanı sıra Sünnilerle İran arasındaki bağlar karmaşık bir hal almış olsa da, günümüzdeki olaylar bu meselelere eskisi gibi bakılmasını zorlaştırıyor. Artık herkes, Netanyahu ve Siyonistlerin korkutucu ve rahatsız edici emelleri karşısında varoluşsal bir tehlike hissediyor.”
Gerek Müslüman Kardeşler’in İran’a destek mektubunda dikkat çeken nokta, İran’a güçlü bir varlığını hissettirirken kullanılan ifadelerdeki netlik oldukça dikkat çekici. Bildiride İran liderliği, halkı ve devletiyle İsrail’e karşı mücadelesinde tam destek veriliyor, Arap dünyasında gerek resmi gerekse belirli çevrelerden gelecek tepkilerin çok da umursanmadığı görülüyor.
Geçmişte Arap ayaklanmaları sırasında ve özellikle de Suriye savaşının en alevli zamanlarında taraflar arasında ciddi krizler yaşanmış, cemaat İran’a net........
© Medyascope
