menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Göksel Göksu yazdı: Kadın ve İktisat Kongresi ve bir soru: Kadın güçlenmeden ekonomi güçlenir mi?

16 1
23.02.2025

Göksel Göksu, bu haftaki “Kadın ve İktisat Kongresi ve bir soru” başlıklı yazısında, geçen hafta katıldığı 4. İzmir Kadın ve İktisat Kongresi’nden izlenimlerini aktarıyor, toplumsal cinsiyet eşitliğinin her alanda sağlanabilmesi için gerçekleşmesi gereken zihniyet değişikliğinin yol haritasını sunuyor.

UN Women verilerine göre, kadınlar dünya genelinde erkeklerin kazandığı her 1 dolara karşılık sadece 77 sent kazanıyor. Uluslararası Çalışma Örgütü, kalkınmakta olan ülkelerde yaşayan kadınların yüzde 75’inin güvencesiz ve kayıt dışı işlerde çalıştığını söylüyor. Toplumsal görev dağılımında kadınların payına düşen çoğunlukla ücretsiz bakım faaliyetleri oluyor. Doğum, emzirme, çocuk ve yaşlı bakımı gibi toplumsal roller iş dünyasında kadının elini zayıflatıyor. OECD verilerine göre, kadınların sadece üçte birinin iş yaşamına katıldığı Türkiye’de makas daha da açılıyor. Oysa, kadının istihdama eşit katılımı sağlanırsa dünya ekonomisine 28 milyon dolar katkı sağlanacak.

Son günlerde kafama takılan “kadın yoksulluğu ve yoksunluğu”yla ilgili kaynak arayışı içinde olduğum bir zaman diliminde, telefonum çaldı ve telefonun diğer ucundaki ses, “İzmir Kadın ve İktisat Kongresi’ne davetlisiniz, katılımınızı öğrenmek için aradım,” dedi. Bu kadar olur! “Güçlü Kadınlarla Güçlü Ekonomi” temasıyla düzenlenen kongreye Türkiye’nin dört bir yanından gelen iş insanı kadınlar ekonomiyi ve ekonomide kadının konumunu konuşacaklar… Nasıl gitmem?! Gittim elbette…

Ahmed Adnan Saygun Sanat Merkezi’ndeki büyük salon Hatay, Mardin, Van, Kocaeli, Mersin, Adana ve daha pek çok ilden gelen kadınlarla tıklım tıklım doluydu ben yerimi aldığımda. TÜRKONFED’ çatısı altındaki Batı Anadolu Sanayici ve İş İnsanları Dernekleri Federasyonu (BASİFED)’in düzenlediği kongrede iki gün boyunca, her biri kendi alanında söz sahibi ve birbirleriyle deneyimlerini, bilgi ve birikimlerini paylaşarak çoğalan, çıtayı hep daha yukarıya taşımanın formülünü arayan güçlü kadınların sesine kulak verdim.

Yazının girişinde sıraladığım ve tamamı uluslararası çalışma örgütlerine ait olan rakamlar onların da gündeminde. Oysa, iş dünyasında edindikleri yer salondaki kalabalıkla örtüşmüyor; hatta ters orantılı. Çünkü, salondaki kadınların her ne kadar işgücüne katılımı yüzde 100 olsa da OECD verilerine bakıldığında (2023) bu oran sadece yüzde 36. Yani, kadınların sadece üçte biri düzenli bir işte çalışabiliyor; diğerleri ise evde. Evdeler ama, onlar da tüm gün çalışıyor. Gelin görün ki, bu çalışmanın karşılığı yok. Ne gelirleri var ne sosyal güvenceleri.

Kongre boyunca en çok dikkatimi çeken toplumsal cinsiyet eşitliğine yapılan vurgu oldu. İş dünyasındaki kadınlar ve onlara destek veren tüm erkekler kadın istihdamına giden yolun toplumsal cinsiyet eşitliğini sağlamaktan geçtiği konusunda mutabık. Dünya Ekonomik Forumu Küresel Cinsiyet Eşitsizliği raporunun sonuçlarına bakılırsa bu konuda katedilmesi gereken mesafe de epey açık. Çünkü 2024 yılı verileri Türkiye’nin bu konuda iyi bir sınav vermediğini gösteriyor; 146 ülke arasında 127’nci sıradayız.

Ancak, bugünden bir şeyler yapılmazsa yakın gelecekte bu tablonun daha da kararması ihtimali var. O ihtimale dikkat çeken de kurduğu firmayla perakende sektörüne yapay zekâ üretip, bunu da 69 ülkeye ihraç eden Prof. Dr. Aytül Erçil. Erçil’in de dikkat çektiği gibi, Dünya Ekonomik Forumu’nun “İşlerin Geleceği Raporu 2025”e göre, 2030 yılına kadar beklenen istihdam kaybı 92 milyon.

Anlamı şu: 2030 yılına gelindiğinde bugün bilinen mesleklerin çoğu buharlaşacak, bu meslekleri icra eden kadınlı erkekli 92 milyon kişi işsiz kalacak. Güzel haber ise kaybolan mesleklerin yerini yenileri alacak. Eğitim, teknoloji, bilişim, yenilenebilir enerji sektörlerinde 170 milyon kişiye yeni istihdam kapıları açılacak.

Açılacak da, bu sektörlerde kadınların payı ne........

© Medyascope