menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Tarihten ders almayı bilmek…

15 35
16.06.2025

Makyavelli’nin Prensi üzerine” başlığı ile 2024 sonlarında kaleme aldığım bir yazımda, okumaya, araştırmaya meraklı genç bir dostumla Makyavelli’nin 1513’te yazdığı kitabı “Prens” hakkında yaptığım bir sohbete yer vermiştim.

Genç dostumla geçenlerde sahildeki kafede tekrar karşılaştım. Sohbet sırasında, okuduğu yeni kitapları, araştırdığı yeni konuları sordum.

“Antik Roma’yı araştırıyorum” dedi. “Roma, İtalya Yarımadası’ndaki pek çok şehir devletinden birisiyken, Milattan Önce 5. yüzyılla Milattan Sonra 1. yüzyıl arasında dünyanın en güçlü imparatorluğu haline gelmiş” diye ekledi.

“Cumhuriyet ile yönetildiği bir dönem de olmuştu değil mi ?” diye sordum. “Evet. Cumhuriyet dönemi M.Ö. 509’da bir grup soylunun kralı tahtan indirmesiyle başlamış” dedi ve bilgiç bilgiç devam etti:

“Romalılar kralın yerine, iki konsül, başka bir deyişle krala benzer güce sahip olan ancak bir yıl görevde kalmak üzere seçilen insanları getirmişler. Her konsülün, diğer konsülün yaptıklarını veto veya reddetme hakkı varmış. Gücün tek bir kişide toplanmasını engellemek, Roma’da çok erken zamanlarda ortaya çıkmış ve birçok siyasi kurumu şekillendirmiş. Cumhuriyet ilk yönetildiği dönemde tek bir kişinin güçlenmesini engellemek amacıyla birçok siyasi kurum ve makam kurulmuş.”

“Peki bu örnek Cumhuriyet nasıl sona ermiş, kimin zamanında sona ermiş?” diye sordum.

“Cumhuriyet, asi komutan Julius Caesar (Jül Sezar) tarafından ele geçirilmesi (M.Ö. 49) ve kendisini imparator ilan etmesiyle sona ermiş” diye yanıt vererek devam etti:

Roma Cumhuriyeti’nin son diktatörü Julius Caesar iyi bir hatip, güçlü bir yazardı. Askeri yetenekleri nedeniyle önemli bir askeri taktisyen ve stratejist olarak bilinir. Roma topraklarını Atlas Okyanusu’na kadar genişletmiştir. Askeri dehası, iç savaşları sırasında Tokat’ın Zile ilçesinde yapılan Zela muharebelerinde de görülür. Dünya tarihinin etkili insanlarından biri olarak kabul edilir.

Hükümetin kontrolünü ele almasının ardından, Roma toplumu ve yönetimini kapsayan geniş bir reform hamlesi başlattı. Hayat boyu diktatör ilan edildi ve Cumhuriyet bürokrasisini merkezileştirdi. Elde ettiği güçle Roma Cumhuriyeti’nin en nüfuzlu ve dokunulmaz lideri olmayı başarmışsa da otoritesinden duyulan rahatsızlık giderek arttı.

Yaklaşık 500 yaşındaki Roma Cumhuriyeti servet eşitsizliği, siyasal tıkanma ve iç savaşlar yüzünden iyice zayıflamıştı. Caesar’ın dikta rejimi sırasında önemli konularda Senato’yu devre dışı bırakması, hazine üzerindeki kontrolü, emekli askerlere kamu arazilerinden mülk vererek ve kişisel servetini kullanma sözü vererek cumhuriyet ordusunun sadakatini kazanması cumhuriyeti daha da hırpalamıştı.

Roma’nın kendisini yönetmesini sağlayan bölgesel birimleri olan municipia’nın işlevlerini belirleyen bir kanun çıkarmıştı. Romalı olmayan kişilere de Roma vatandaşlığı hakkı tanımış, cumhuriyetin kurumlarını ve inançlarını yıkmak konusunda kararlı politika etmişti.

Mutlak gücün tek bir adamda........

© Medya Günlüğü