“Bir Cumhuriyet Şarkısı”nın düşündürdükleri
CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Sırrı Süreyya Önder’in vefatının ardından Atatürk Kültür Merkezi’nde düzenlenen törende Önder’in kendisine emanet ettiği bir sırrı da paylaştı:
“Bir Cumhuriyet Şarkısı” filminin senaryosunu onun yazdığını açıkladı.
O günden sonra tekrar gündeme gelen 2024 yapımı “Bir Cumhuriyet Şarkısı”, 1930’lu yıllarda genç bir cumhuriyet olan Türkiye’nin girdiği modernleşme sürecini konu ediyor. Filmde, sanatla devrim yapan bir avuç genç, yetenekli ve azimli insanın hikayesi işleniyor. O yılların Türkiye’sine ayna tutan filmin yönetmen koltuğunda Yağız Alp Akaydın oturuyor.
Filmde, ilk Türk operası “Özsoy”un bestelenmesi sürecini ve Türkiye’nin kültür, sanat politikası ele alınıyor. 1934 yılında İran Şahı Rıza Pehlevi’nin Türkiye ziyaretine özel olarak, Cumhurbaşkanı Mustafa Kemal Atatürk’ün isteğiyle Ahmed Adnan Saygun tarafından sadece 27 günde bestelenen Özsoy Operası anlatılıyor. Atatürk’ün ortaya koyduğu benzeri olmayan vizyon, insanı başlı başına etki altına alıyor.
Türk tarihindeki eşsiz bir olayı ele alan Sırrı Süreyya Önder’in senaryosu büyük beğeni topluyor. (Işıklar içinde uyusun.) Filmin oyuncuları Salih Bademci, Ertan Saban, Ahmet Rıfat Şungar, Birce Akalay, Melis Sezen ve Şifanur Gül de performanslarıyla parlıyor.
Türkiye İş Bankası’nın 100. yılı kapsamında desteklediği film, Musiki Muallim Mektebi ve günümüzde Ankara Resim ve Heykel Müzesi olarak kullanılan Türk Ocağı Sahnesi gibi tarihî mekânlarda çekilmiş. Film, 25 Ekim 2024’te vizyona girmiş.
Özel’in açıklamasından sonra tekrar gündeme gelen film hakkında görsel, yazılı ve sosyal medyada çeşitli değerlendirmeler yapılıyor. Filmin düşündürdüklerini bu vesileyle paylaşmak isterim…
90 yıl önceki Ankara’ya ilişkin filmdeki görüntüler bir Ankaralı olarak ilgimi çekti. O yıllardaki Ulus Meydanı, Anadolu’da bir ilçeyi hatırlatan genç başkentin genel görünümü, uçsuz bucaksız bozkırlar… Ankara bugün Cumhuriyetin 100 yılda kaydettiği aşamaların adeta simgesi. Modern bir Avrupa şehri. Yıllar önceki çorak, ağaçsız topraklar adeta ormana dönüşmüş durumda.”Yeşilin başkenti” Ankara, yarının Türkiye’sini daha ileri hedeflere taşımaya aday. Bu potansiyele sahip.
Filmde, Mustafa Kemal’in Sofya Büyükelçiliğimizde Askeri Ateşe olarak görev yaptığı yıllara (1913-1915) zaman zaman atıf yapılıyor. Bu görev kendisinin yurt dışında en uzun süreli kalışı. Sofya o yıllarda, Orta Avrupa kültürünün ağırlığını hissettirdiği bir başkent atmosferine sahip.
Bulgaristan’ın Batı kültürüne uyum sağlama çabaları Atatürk’ü derinden etkiledi. Entelektüel çevre içinde kaldı, unutamadığı dostluklar kurdu ve kendisini kabul ettirdi. Bulgaristan’daki gelişmeleri yakından izledi, daha sonra yapacağı reformlarda kullanacağı yararlı sonuçlar çıkardı.
Mustafa Kemal Paşa, genç bir Osmanlı generali olarak da Veliaht Mehmet Vahdettin ile birlikte Aralık 1917’de Almanya’ya gitti. Ziyaret askeri amaçlıydı. (*) Mustafa Kemal son yurt dışı gezisini Almanya dönüşünden hemen sonra Avusturya ve Macaristan’a yaptı. Sağ böbreğinden........
© Medya Günlüğü
