Ali Kültür Sanat Merkezi
Florida’da yaşadığım bölgede olan Ali Kültür Sanat Merkezi’nden bahsedeceğim de bahanesini bulamadım. Bakalım okuyunca siz ne diyeceksiniz.
Bu merkezin binası 1930’larda yapılmış. Buradaki binaların neredeyse hepsi çok daha sonra yapıldığından eskinin günümüze kalan ender binalardan biri. Bu İspanyol kolonyal tarzdaki bina, asıl adı “Taşlı Yol” olan bugünkü “Dr. Martin Luther King Jr.” kenarında ve onu dik kesen Dixie Caddesi’nin de kıyısında. “Ali merkezinden zaten bize ne de, hele nerede olduğundan iyice bize ne” demeyin, önemine değineceğim.
Florence Major Ali ve kocası Frank’ın hem evleri hem de iş yerleri olan bu iki katlı bina artık benim de yaşadığım Pompano Beach Kasabası’nın batılı halkı için tarihi öneme sahip çünkü bir siyahın buralarda sahibi olduğu ilk ev bu. Ali ailesi bu binada hem yaşamış hem berber dükkânı işletmiş hem de berberlik eğitimi vermiş. Ayrıca seyahat eden siyahlar için konaklama imkânı da sunuyorlarmış. Alilerin evinde ünlü cazcı Louis Armstrong bile konaklamış.
Evin yakınından kuzey güney doğrultusunda yani okyanusa paralel olarak tarihi Dixie Caddesi geçiyor. “Bölgenin batılı halkı” lafındaki batı kısmı çok önemli çünkü o caddenin doğu yani deniz tarafında siyahların yaşaması yasakmış. Evin adresinin önemi yasaklı bölgenin tam sınırında oluşunda.
2012’de ilçe belediyesi adına bir ajans bu binayı satın alarak kültür sanat merkezine çevirmiş. Bahçesini de genişleterek açık hava konserlerine uygun hale dönüştürdükleri için artık siyahlara özgü konser, dans gösterisi, konuşma vb. etkinler yapılmaktaymış. “Siyahlara özgü” lafı da dikkatinizi çekmiştir elbette. “Black Lives Matter: Siyahların Hayatı da Önemli” hareketinden sonra benim de aşırı dikkatimi çekiyor siyah ve kültür kelimelerinin yan yana gelişi. Yoksa sıradan bir fani olarak siyah denince benim de aklıma ilk gelen kölelik oluyor elbette…
2018’de oluşturduğum bir müze grubum var Florida’da. Hemen her hafta bir müze, sanat galerisi falan gezerek gündelik hayatın monotonluğunu delmeye çalışıyoruz, üç beş dostumla. Haziran 2025’te bu merkezde iki aydır sergilenen eserlerini görmeye niyetlendiğimiz ressam Sophia Lacroix, Haiti doğumlu ve Miami’nin batısındaki siyah yerleşimlerinden biri olan Hialeah’a 1980’lerde göçmüş siyah bir kadın. Resimleriyle pek çok ödül kazanmış bir sanatçı. Tekrarlıyorum; hem siyah hem kadın hem de ressam.
Haiti denince de aklıma önce kara derili insanların en karası geliyor, sonra da gürültücülükleri. Ülkenin uzun yıllar Fransız sömürgesi olmasından ve şimdilerde aşırı yoksul oluşundan da haberdarım. Ancak ön yargılar bir yana, gerçekler öte yana. 2 Haitili dostum oldu Florida’da. Biri İngilizce öğretmeni. Ülkenin resmi ana dilinin Fransızca olduğunu öğrenince Amerika’da İngilizce öğretmeni olanın zekasına da, çalışkanlığına da şapka çıkarmak şart elbette. Diğeri de pilot okuluna öğrenci olarak gelmiş bir yüksek........
© Medya Günlüğü
