Dijital “Bharat”ın kapısını aralamak
ABD bir süredir Asya-Pasifik bölgesini Çin karşıtı alternatif bir jeopolitik eksen haline getirmeye çalışıyor. Bu bağlamda Hindistan’ı başlıca müttefik olarak gören ABD, bu ekseni artık Hint-Pasifik olarak tanımlamayı tercih ediyor. Şüphesiz ki Hindistan uluslararası arenada artık en az Çin kadar büyük ve önemli bir oyuncu. Hem genel hem de çevrimiçi devasa nüfusuyla Çin ile aynı klasmanda yer alan Hindistan’ın ayırt edici özelliği dışarıya açık bir pazar olması. Ancak bu durum, barındırdığı sosyoekonomik farklılıklar, dil ve din çeşitliliğiyle Hindistan’ın belki de dünyadaki en özgün ve karmaşık ekosistemlerden birisi olduğu gerçeğini değiştirmiyor. Hindistan, 1,4 milyar nüfusu, 2024 itibarıyla 751,5 milyona ulaşan internet, 462 milyona ulaşan sosyal medya kullanıcısı ve ülkede 22’si resmi olmak üzere konuşulan 121 farklı dil ve 19 bin 500’den fazla lehçeyle kullanıcı deneyimi bağlamında da markalar için benzersiz bir laboratuvar. Bu kompleks pazarı anlamak hem kültürel hem de sosyoekonomik bir okumayı birlikte yapmayı gerektiriyor.
“Sadece mobil” bir deneyimin ağırlıklı olarak ön plana çıktığı Hindistan’da teknolojiye erişimi sosyoekonomik bağlamda “dijital uçurum” belirliyor. Mumbai’nin lüks sitelerinde yaşayan genç, kentli ve alım gücü yüksek beyaz yaka profesyonellerle Bihar’ın köylerinde yaşayan düşük gelirli ve okuryazarlığı çok kısıtlı topluluklar arasındaki uçurum maalesef çok büyük. Metropollerdeki kullanıcılar gelişmiş cihazlarıyla kompleks........
© MediaCat
