menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Dijital bataklık

10 0
06.07.2025

Nereye baksan yapay zekâ, nereye baksan yeni üretilmiş bir “tool”, efendim bir “agent” ya da yeni bir akış. “Akıl almaz gelişme” falan gibi başlıklar atmadan yapay zekâ ile ilgili haber yapılamıyormuş gibi bir dünyadayız.

Konu yapay zekâ da olsa “like almak” bir şekilde en önemli konu haline geliyor ve insanların gerçekten neyin önemli olduğunu görmesini engelliyor. Bu daha önce de değindiğim bambaşka bir makalenin konusu tabi. Ben bugün daha ziyadesinde bu “akıl almaz gelişme”lerin pratikte nasıl karşılık bulduğundan, şirketlerin bu konudaki gelişmelerle neler yaptıklarından bahsedeceğim. Sorulması gereken ilk soruyla başlayalım.

Yaklaşık 2,5 yıldır çok ciddi bir yapay zekâ hype’ı var. Geçen bu zamanda kurumsal şirketler yapay zekâ entegrasyonları konusunda nasıl bir yerdeler?

Cevabım: Sıfır noktasına yakınız. Amacım içinizi karartmak değil hatta bu konudaki en optimist insanlardan bir tanesiyim ancak “adoption” noktasında gerçekten iyi bir yerde değiliz. Üstelik bu Türkiye’ye özgü bir durum değil. Hatta ülkemizde bu konuyla daha fazla ilgilenen, iş akışlarına entegre etmek isteyen yöneticiler var bile diyebilirim. Fakat bir şekilde eksik kalıyoruz.

Şu sıra yapay zekâ ile bir şeyler geliştirmek isteyen onlarca kurumla görüşüyoruz. Hepsiyle farklı konularda çalışmalar yapıyoruz. Eğitimler, çalıştaylarla başlayan süreç bazen ürünleşmeye kadar gitse de çoğunlukla “bi’ neler yapabiliriz araştıralım” noktasında kalıyor. Bunun önemli sebepleri var. En büyüğünden başlamak gerekirsek,........

© MediaCat