Ankara Gazze için ayağa kalktı… “Binlerce kınama bir kurşuna bedel değil”
Tarihi An – Ankara Kaynıyor
Ankara bugün sıradan bir başkent değildi. Sokakları kaynayan bir kazan gibiydi, her köşesinden öfke ve onur fışkırıyordu. Sabahın erken saatlerinden itibaren tablo yavaş yavaş oluştu: Otobüsler, özel araçlar, hatta yürüyerek gelen gruplar… Hepsi Kocatepe Camii’ne doğru akıyordu. Başkentin en büyük camisi, sadece bir ibadethane değil, aynı zamanda Türkiye’nin manevi ve siyasi sembollerinden biri olarak yine tarihi bir ana ev sahipliği yapıyordu.
İstanbul, İzmir gibi büyük şehirlerden, Anadolu’nun ücra köylerinden, genç-yaşlı, kadın-erkek binlerce insan tek bir amaç için buradaydı: Gazze’ye ses olmak.
Kocatepe’den Başlamanın Anlamı
Kocatepe Camii’nden başlamak tesadüf değildi. Bu cami, Ankara’nın siluetini süsleyen bir yapıdan çok daha fazlasıdır; modern Türkiye’nin kalbinde İslami kimliğin güçlü sembolüdür. Geçmişte Bosna için, Irak işgaline karşı ve nice mazlum halklar için buradan yürüyüşler başlamıştı. Bugün ise Gazze için.
Bu süreklilik, Türk halkının vicdanının nabzını gösteriyor: Kalp ne zaman hızla atsa, adımlar camiden başlar. Çünkü cami sadece ibadet yeri değil, aynı zamanda ruhu ve bilinci harekete geçiren bir merkezdir.
Meclis’e Giden Yol – İnanç ve Siyaset Köprüsü
Kocatepe ile Türkiye Büyük Millet Meclisi arasındaki mesafe kısa olabilir, ama anlamı derindir. Cami iman ve manevi meşruiyetin kaynağıdır; Meclis ise siyasi meşruiyetin. Aradaki yürüyüş, inanç ile siyaseti birleştiren sembolik bir köprüdür.
Yol boyunca, dalga dalga ilerleyen kalabalık bir deniz gibi akıyordu. Her dalga başka bir slogan atıyor, bayrak sallıyor, bir sonraki dalga tekbir getiriyordu: “Allahu Ekber!” Ankara’nın göğünde yankılanan bu ses, halkın sadece destekçi değil, manevi cephede savaşçı olduğunu ilan ediyordu.
İnsan Denizi, Tek Ses
Yürüyüş güzergâhını yukarıdan görenler, bir tabloya bakar gibiydi. Omuz omuza, yan yana, tek bir gövde olmuş binlerce insan. Babalarının omuzlarındaki çocuklar, ellerinde Filistin bayraklarıyla gençler, başörtülü ve başı açık kadınlar, yaşlı amcalar… Hepsi tek bir yöne yürüyordu.
Sloganlar Türkçe ve Arapça birbirine karışıyordu: “Canımızla, kanımızla sana feda Kudüs!”, “Katil İsrail Filistin’den defol!”, “Gazze onurumuzdur!”, “Özgür Filistin!” Aralarda tekbirler yükseliyordu: “Allahu Ekber!” Bu ses, sadece Ankara’da değil, Gazze’deki........
© Mardin Life
