menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Başıma Geleceklerden Korkuyorum

8 0
21.10.2025

İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi’ndeki doktora danışmanım Prof.Dr.Ahmet Subhi Furat Beyin odasında otururken camekan dolaptaki mezuniyet tezlerinden “İbn Fûrak’ın Hayatı ve Çalışmaları” adlı tezi aldım ve rastgele açtım. Açtığım sayfada şöyle yazıyordu: “İbn Fûrak hazretleri ölüm döşeğinde yatıyor ve hüngür hüngür ağlıyor. Talebeleri bu duruma şaşırıyorlar. Hocamız büyük bir İslâm âlimidir. Ölümün muhakkak gerçekleşeceğine ve öldükten sonra dirilmeye imân ettiği halde niçin ağlıyor? Acaba ölümden mi korkuyor? diye içlerinden geçiriyorlar. Bunu farkeden İbn Fûrak hazretleri, “Evlatlarım! Ben öleceğime üzülmüyorum, ölümden korkmuyorum, ölümden sonra başıma geleceklerden korkuyorum. Bu yüzden ağlıyorum.” demiştir.

Rûman, ölü kabre konduğu zaman, kendisine gelen melektir. İbn-i Mes'ûd'dan (radıyallahu anh) rivâyet olundu ki: Yâ Resûlallah! Ölü kabre konduğu vakit ilk karşılaşacağı şey nedir diye soruldu. Peygamberimiz sallallahü aleyhi ve sellem buyurdu ki: "Ey İbn-i Mes'ûd! Bunu bana senden başka kimse sormadı. Ancak sen sordun. Ölü kabre konulduğu vakit, önce bir melek seslenir. O meleğin ismi........

© Maraş Gündem