menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Çiftçimize Neden Daha Çok Destek Vermeliyiz ?

14 0
09.07.2025

Sabi bir çocuğun önüne Dünya Haritasını koyarak "Haydi Dünya'nın ortasını göster ?" dediğiniz de, minnacık parmaklarıyla göstereceği tek yer hiç şüphesiz Türkiye'miz olacaktır.

Dünya'nın merkezinde olan ülkemizi önemli kılan jeo-stratejik özelliği yanında, karasal iklimden ılımana doğru geçis konumu O'nu iklim çeşitliliği ile de ödüllendirmiştir. Öyle yâ 4 iklimli Van Gölü'yle birlikte 5 denizli bu güzel Ülke bizimdir. Armağan eden ecdadı rahmet ve minnetle anmamak mümkün mü ?

Türkiye, Birleşmiş Milletler'ce tanınmış ve tanınmayı bekleyen 193 ülke içinde yüz ölçümü itibarıyla % 1,56'lık oranla Dünya'nın 37'nci sırasında yer alır.

Türkiye, 24 milyon hektarlık tarım arazisinine sahip olmakla Dünya Tarım arazileri içinde % 0,8'lik bir paya sahiptir. Ülkemiz, binde 8'lik bu payla Dünya Tarım çıktısının % 1,29'ünü üretir.

Dünya tarım ihracatının % 1,57'si, ithalatının da % 1,14'ü Türkiye'ce gerçekleştirilir. 2022 yılına ait bu oranlar, global Dünya'da az çok yerini korusada ithalat oranımız gün geçtikçe artarak devam etmektedir. Nitekim, üretimde Dünya 9-10'ncusu olan ülkemiz, tarım ürünleri ihracatında Dünya 21 nci'si olmasına rağmen, ithalatta da 23 ncü sıraya yükselmiştir. Genel olarak Türkiye'yi tarım ihracaatçısı bir ülke olarak kabul etsekde tarım ürünleri ithalatı, ihracatının 2/3ünü çoktan geçmiş durumdadır.

Türk Tarımı 2024 yılında 74 milyar dolar tarımsal üretiminin, 32,6 milyar dolarlık ihracatına rağmen 23,2 milyar dolarlık ithalat gerçekleştirmiştir. Söz ithalatdan açılmışken, Türkiye'nin İthal ettiği tarım ürünleri ağırlıklı olarak; hububat, bitkisel yağlar, yağlı tohumlar, hayvansal yem ve canlı hayvan, sebze ve meyvelerden oluştuğunu bunların tamamına yakınını imkan verilse Türk çiftçisinin üretme kabiliyetinde olduğunu söylemeye gerek var mı ?

Türkiye'miz 2002 yılında global Dünya üretimin % 2,11'i olan 24,5 milyar dolarlık tarımsal üretime sahipken, 2024 yılında

% 202 oranında artırarak 74 milyar dolara yükseltsede Dünya Üretiminde % 2,11 paya sahipken ancak %1,4'üne ulaşabilmiştir. Bu demektir ki, diğer ülkeler boş durmamış tarımsal üretimini hem miktar hemde oransal olarak kat be kat artırmışlardır. Nitekim bizim 2002 yılına göre üretimimizi % 202 oranında artırmamıza rağmen; 2022 yılında Çin, 2002'ye göre üretimini % 477, Hindistan % 377, Endonezya % 354, Bangladeş % 264, Mısır % 218 oranlarında artırmayı başarmışlardır.

3 milyar 430 milyonluk Dünya istihdamının % 26'sı yani 890 milyonu tarımda çalışır. Ülkemiz için bu durum; yaklaşık 30 milyon çalışanımızın % 15'i yani 4,5 milyonu tarımda istihdam edilir. Ülkelerin gelişmişliği, tarımda teknoloji kullanım oranı ve mekanizasyonuna göre tarım istihdamı `'lara ulaştığı gibi, verimli tarım uygulayan AB gibi ülkelerde bu oran % 5 civarında seyreder.Türkiye çiftçisi kişi başı ortalama 15 bin dolar civarında tarımsal üretim gerçekleştirir. Bu miktar gelişmiş ülkelerle kıyaslanamasada, kişi başı milli gelirimize göre önemli bir miktar sayılabilir.

Konu başlığımıza dönecek olursak; çiftçilik üretim faktörlerini kullanarak insanlık için üretim yapan zor, meşakkatli bir sanattır. Onu zor kılan, horantayla alınteri dökmenin yanında, emeğin hakkını alamama, iklim şartlarına bağlılığı, dolayısıyla üretimdeki kırılganlığı yatar. Yer yer küser, kahreder ama yinede üretmeye devam etsede, elbette bununda bir sınırı var...Bu meyânda bir sanayicinin "paramı toprağa gömecek kadar zengin değilim " sözünü hiç aklımızdan çıkarmadan, bize gıda üreten bu kesimi hep göz önüne........

© Maraş Gündem