Yeni Kuşak ve Eğitimde Motivasyon Sorunu
Bilgiye ulaşmanın birkaç saniyeye indirgendiği bir çağda büyüyen yeni kuşak, öğrenme biçimleri ve beklentileri bakımından önceki nesillerden farklı bir yerde durmaktadır. Teknolojiyle iç içe geçen hayatları, hızlı düşünme ve görsel içeriklere yatkınlık kazandırsa da bu dinamik aynı zamanda eğitimde motivasyon sorununu gündeme taşımaktadır. Gençlerin ilgisizliği gibi görünen durumun altında çoğu zaman, öğretim süreçlerinin onların ritmini ve anlam arayışını yakalayamaması yatmaktadır. Teknolojiyle iç içe büyümüş, bilgiyi çok yönlü ve hızla tüketebilen çağımızın kuşağı, eğitim süreçlerinde motivasyon kaybı gibi bir sorunla karşı karşıyadır.
Yeni Kuşağının Temel Özellikleri
1995 sonrasında doğan bu kuşak; dijital araçlarla erken yaşta tanışmış, çoklu görev yapabilen, esnek ama aynı zamanda yoğun uyarıcıya alışmış bir nesildir. Katılım, bireysel özgünlük onlar için önemlidir. Soyut ve durağan öğretim yöntemleri, hızlı düşünce akışlarıyla örtüşmediğinde, öğrenmeye dair istekleri kolayca azalabilir. Yeni kuşak, görsel içeriklere ve etkileşimli öğrenmeye yatkın, hızlı geri bildirim isteyen bir yapıya sahip olduğu için de geleneksel ders anlatımı, uzun süreli dikkat gerektiren yöntemler bu kuşağın ilgisini yeteri kadar çekmemektedir.
Bu Kuşağın Motivasyon Sorununun Temel Nedenleri
Motivasyonun sürdürülebilmesi için yeni kuşağının üç temel ihtiyacına dikkat etmek gerekir:
Aidiyet: Öğrenci, sınıfta kabul gördüğünü hissettiğinde sorumluluk almaya daha açıktır.
Özerklik: Kendi seçimlerini yapabildiği etkinlikler, içsel motivasyonu güçlendirir.
Yeterlilik: Çabalarının fark edildiğini görmek ve başarılı olduğunu hissetmek, merakı destekler. Ayrıca;
- Anlam Arayışı: Bu kuşak için bireysel ifade özgürlüğü, esnek ve anlam arayışı önem arz etmektedir. Öğrendikleri bilgiyi günlük hayatla ilişkilendiremeyen gençler, dersin neden önemli olduğunu sorgular.
- Dijital Dikkat Dağınıklığı: Sürekli bildirim, hızlı içerik tüketimi ve........
© Maarifin Sesi
