İsrail'in Demir Kubbe'sini Çökerten İran'ın Stratejik Aklı
Dünyanın en gelişmiş savunma sistemlerinden biri olarak kabul edilen İsrail’in Demir Kubbe’si, nasıl oldu da İran’ın stratejik askeri hamleleri karşısında etkisiz kaldı?
Orta Doğu’nun karmaşık jeopolitiğinde, bu tür soruların cevabı sadece askeri güçte değil; zekâ, teknoloji ve psikolojik üstünlükte saklı. İran, sadece silah gücüyle değil, çok katmanlı ve asimetrik taktiklerle İsrail’in “dokunulmaz” savunma sistemini aşmayı başardı. Bu makalede, İran’ın stratejik zaferinin ardındaki teknik ve taktik detaylar, bölgesel güç dengeleri ve Türkiye’nin konumu derinlemesine incelenecek.
Elektronik Harbin Tarihsel ve Teknik Boyutu
Modern savaşlarda elektronik harp, fiziksel çatışmalar kadar belirleyici hale geldi. İran’ın elektronik harp taktikleri, Vietnam Savaşı ve 1970-1973 Arap-İsrail savaşlarında kullanılan karıştırma tekniklerinin günümüz teknolojisiyle evrilmiş halidir. Özellikle İsrail’in füzelerini yönlendiren ataletli navigasyon sistemlerine yapılan müdahaleler, veri iletimini bozarak savunma füzelerinin hedeflerinden sapmasına, bazılarının kendi bataryalarını vurmasına neden oldu. Bu, sadece fiziksel saldırı değil, aynı zamanda bilgi ve iletişim sistemlerine yönelik ustaca sızmadır. Böylece İran, savaş alanında güç kadar teknolojik bilgi üstünlüğü de kurdu.
İran’ın Çok Katmanlı ve Asimetrik Saldırı Stratejisi
İran’ın savunma saldırılarında kullandığı silah sistemleri, stratejik üstünlüğünün temel taşlarını oluşturuyor. Bunlar arasında 100’den fazla Shahed insansız hava aracı bulunuyor. İnsansız araçlar, sürü taktikleriyle radarları meşgul ederek İsrail’in savunma sistemlerini yordu ve dikkat dağıttı.
Ayrıca, eski model tuzak balistik füzeler, İsrail’in gelişmiş önleyici sistemlerini yorup boşa harcamak için........
© Küresel İfşa
