FDA: Büyük İlaç Endüstrisinin Ölümcül Onay Mekanizması mı?
Çoğumuz, Gıda ve İlaç İdaresi (FDA) gibi kurumların, ilaç ve aşıları titizlikle test edip onayladığına inanırız. Bu, büyük yanılgıdan ibaret. FDA, ürünlerin güvenilirlik testlerini doğrudan yapmaz; bunun yerine, ilaç şirketlerinin kendi sunduğu test sonuçlarını inceler ve buna göre onay verir. Aşı ve ilaçlar, bağımsız laboratuvar denetiminden geçmez; dolayısıyla gerçek güvenlik testine tabi tutulmaz. Ürünler, yalnızca üreticileri tarafından test edilir ve saha deneyleri sonuçları, güvenli olup olmadıkları konusunda yeterince sorgulanmaz.
İşleyiş, FDA’nın bağımsız ve tarafsız olmadığı gibi aynı zamanda küresel sağlık politikalarının nasıl şekillendiğine dair karanlık tablo şüphesini doğruyorken, Türkiye’nin de dahil olduğu birçok ülke, FDA onaylarını referans alarak kendi sağlık politikalarını belirlerken, temel gerçeği göz ardı etmenin bedeli ağır olabilir.
COVID-19 Pandemisi: Güvenin Çöküşü ve Çıkar Ağları
FDA’nın ilaç şirketlerinden tamamen bağımsız olduğu yönündeki yaygın kanaat, özellikle COVID-19 pandemisi sürecinde ağır darbe aldı. Kurumun Pfizer aşılarını sadece 108 günde onaylamasına karşın, aşıların ruhsatlandırma verilerini kamuoyuyla paylaşmak için mahkemeden tam 55 yıl gibi akıl almaz süre talep etmesi, toplumda büyük infiale ve güven kaybına yol açtı.
Dahası, 5 ila 11 yaş arası çocuklar için Pfizer aşılarına onay veren FDA komite üyeleri arasındaki bazı isimlerin Pfizer ile açık bağlantılarının olduğu ortaya çıkması çıkar çatışmaları, FDA’nın karar alma süreçlerinin şeffaflığına gölge düşürerek, küresel sağlık politikalarının arka planındaki çıkar ağlarını gözler önüne seriyor. Türkiye’de de aşı tedarik süreçleri ve onay mekanizmaları, küresel şüphe........
© Küresel İfşa
