Kıl meselesi, aslında kültür meselesi
Bütün dünyanın Büyük Petro diye andığı Rus Çarı I. Petro’ya (1672-1725) bizim Deli Petro dememizin sebebini hiç düşündünüz mü?
Türk toplumunda kıl-tüy işleri her zaman önemli olmuştur. Örneğin Osmanlı döneminde bile kadınlar, güzellik ve temizlik için ağda veya benzeri karışımlar kullanarak istenmeyen tüylerinden kurtulurdu. Bu, toplumda önemli bir şeydi.
Erkekler içinse sakal önemli bir simgeydi. Osmanlı toplumunda sakal ve bıyık yalnızca yüz kılları değil, bir kimlik, bir aidiyet ve hatta bir güç göstergesiydi. Sakal, peygamber geleneğine dayandırılarak dindarlığın ve olgunluğun sembolü sayılırdı. Özellikle toplumda önemli kişiler için sakal, saygınlık ve otoritenin bir parçasıydı. Bıyık ise daha çok yiğitliğin, cesaretin ve erkekliğin işaretiydi.
Rus Çarı Petro ise geleneksel uzun sakal ve bıyıkları eski dünyanın işareti olarak gördüğü için yüzlerin temiz traşlı olması gerektiğine dair kanun çıkardı. Doğu tarzı uzun ve sarkan bıyık yasaklandı. Bıyıklar kısa ve düzgün traşlı olduğu sürece kalabilirdi ama sakalını korumak isteyenler vergi ödemek zorundaydı. Bu kanunlar, saç, sakal ve bıyığı sosyal statü olarak kabul eden Osmanlı toplumunda ancak bir delinin yapabileceği bir şey olarak görüldü ve Rus Çarına Deli Petro lakabı takıldı.
Bizde “deli” diye anılsa da dünyanın geri kalanında Büyük Petro olarak........
© Korkusuz
