menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

İsrail-İran savaşı neden yaşandı?

30 3
29.06.2025

Tarih 13 Haziran 2025...

İsrail, İran’ın nükleer kapasitesini ortadan kaldırmak amacıyla İran topraklarında çok sayıda noktaya aniden hava saldırısı düzenledi. Çatışmada birçok üst düzey yönetici öldürüldü. Adını 6 gün savaşlarından ilhamla “12 gün savaşı” koydular. Trump araya girdi, şimdilik ortalık sakin görünüyor. Peki bu savaş neden yaşandı?

Paris’te Sciences Po Üniversitesi ve ABD’de Princeton Üniversitesi’nde çalışan, İstanPol’un kurucularından Siyaset Bilimci Alphan Telek’e göre İki çok önemli sebep var, ikisi de birbirine bağlı: “ABD’nin dış politika projeksiyonunda Ortadoğu eskisi kadar önemli bir yer tutmuyor. Son yıllarda yapılan analizlerde önemli bir unsurun gözden kaçtığı inancındayım: ABD küresel üstünlüğünü sadece askeri düzeyde sağlamıyor, en az bunun kadar belki de bundan daha önemlisi ticari hegemonyasını korumak ve sağlamlaştırmak istiyor. Bu ise sadece alıp satma üzerine kurulu bir güç arayışı değil, alıp satmanın kurallarını belirleme, bunu uluslararası norm ve kurallarla denetleme, buna uymayanları cezalandırma, uymamakta ısrar edenleri askeri yolla uyarma ve hatta rejim değiştirme Birleşik Devletler’in uzun yıllardır oluşturduğu stratejiler arasında yer alıyor. ABD, ticaretini ve politiko-ekonomik hegemonyasını sürekli kılmasını engelleyecek bir tehdit gördüğünde ya da radikal bir yönelim değişikliği olması durumunda askeri müdahale seçenekleri masaya geliyor.”

Alphan Telek

Telek, ikinci olarak İsrail’in güvenliği meselesinin devreye girdiğine vurgu yapıyor. “İki ülke arasında İsrail’in kurulduğu 1948’den bu yana mutlak ve şaşmaz bir birliktelik var. İki ülke arasındaki farklılıklar çoğunlukla krizlerin üstünden nasıl gelineceğiyle ilgili üslup farklarından oluyor. Söz gelimi, İsrail sağı ve yönetimi uzun zamandır İran’a karşı şahin politika ve acil müdahale talep ederken, Birleşik Devletler yönetimi İran’ı tehdit olarak görüp uzun zaman onu çevreleme politikası izledi. Ancak Donald Trump ile bu değişti. Bunun en önemli sebebi ise 2. Dünya Savaşı sonrası kurulmuş jeopolitik dengenin artık kimseye yeterli gelmemesi. Bu denge hali Türkiye’nin de mevcut güç denklemlerinde elini kolunu bağlıyor. Asya-Pasifik, Avrupa – Ukrayna’dan bağımsız olarak söylüyorum - Afrika gibi farklı sıcak çatışma yaşanabilecek alanlar varken neden Ortadoğu’da bu savaş patladı derseniz, burada İsrail’in güvenliği vurgusunun Trump’ın göreve gelişiyle kendine bir fırsat bulması var.”

Alphan Telek’e göre İran savaşı dinamiklerini tek başına da değerlendirebiliriz ama bu yaşananları 2003 Irak savaşı ve Saddam’ın devrilmesi, 2005 Lübnan eski Başbakanı Harari’nin öldürülmesi, 2006 İsrail’in Beyrut’u bombalaması, 2011 Libya’da Kaddafi’nin düşüşü, Suriye iç savaşı ve nihayet Esad rejiminin düşmesinden ayrı göremeyiz. Bütün bunlar bize Ortadoğu ya da Kuzey Afrika bölgesinde İsrail’in güvenliği ile ABD’nin politik ve ekonomik güç dengelerine karşı gelebilecek dinamiklerin nötralize edildiğini gösteriyor.

Peki asıl soru, Türkiye ne yapmalı?

Telek bu soruya “çok dikkatli olmalı” diye yanıt veriyor: “İçeride son derece hassas bir ekonomi ile büyük oranda kutuplaşmış bir toplum var. Türkiye’nin etrafı böylesi bir türbülanstayken iç dinamikler Türkiye’yi zayıflatan yönler taşıyor. Bu yüzden, son dönemde Kürtler ile yapılan barış görüşmeleri oldukça önemli ama yeterli değil. İç barışın........

© Korkusuz