Aşk geride eser bıraktıran bir güçtür
“Sevgisizliğin sevgiden daha yaygın olduğu bu toplumda sevgiyi ve aşkı tekrardan yeniden hatırlatmak, aşkın bizim için ne kadar önemli olduğunu göstermek için bu yola çıktım. Bazen sevginin ne demek olduğunu onu kaybettikten sonra anlarız. Ben de böyle hissettiğim bir dönemde karar verdim ‘aşk sergisi’ yapmaya...”
Uzun zamandır takip ettiğim bir ressam Rugül Serbest...
Taner Ceylan’ın küratörlüğünü yaptığı yeni sergisi ‘Gözlerime Gülümserken Öylece Ölsen/ Resimli Kalp Anotomisi’ ile ilgili konuştuk.
Sanatçı Taner Ceylan’la Olimpos sergileri 1’den beri görüştüklerini söylüyor, “2019’da onun Olimpos 1 sergisinde yer almıştım. O zamandan beri kendisi ne zaman ihtiyacım olsa, ne zaman bir şey danışmak istesem hayatımda. Bu sergide de çalışmaya karar verdikten sonra galerinin sahibi Yeşim Hanım kendisine teklifte bulunmuş. O da seve seve kabul etti ve birlikte bir yola girmiş olduk” diyor.
Taner Ceylan’ı sadece bir küratör olarak görmüyor, Rugül Serbest için Ceylan mezun olması zor bir okul. Ona sadace resim ya da sanat hakkında değil, hayat hakkında da çok şey öğretiyor. Taner Ceylan, Rugül Serbest’in sadece küratörü değil, aynı zamanda mentörü.
Aşk sergisinin ressamına aşka bakışını sordum, biz 50 yaş üstü “Ah nerede o eski aşklar” diyoruz ya, peki onun jenerasyonu için ne anlama geliyor. Uğrunda ölünecek, şarkılar yazılacak bir şey mi hâlâ aşk?
Rugül Serbest, bu soruya şöyle yanıt veriyor: “Benim jenerasyonum yine biraz aşkı tattı ama şu an Z kuşağı hakkında pek de aynı şeyleri söyleyemeyeceğim maalesef. Bu dönemde aşk hakkında bir sinizm mevcut. Çoğu insan aşkı umutsuz romantiklerin ya da acizlerin işiymiş gibi görüyor. Bana sorarsanız bu onların taktığı bir maske. Pek çoğumuz hiçbir zaman sevgiye dönüşmeyen yakınlık ve ilgi temelli ilişkileri tercih ederiz çünkü bunları daha güvenli buluruz. Dolayısıyla, çoğumuz aşkı arzularız ama risk almaya cesaret edemeyiz. Ben de tam bu duygularla yola çıktım. Aşkın ne kadar güçlü........
© Korkusuz
