Armageddon’un ilk durağı türkiye mi?
Gazeteci-yazar Serdar Turgut’un kaleme aldığı ‘Trump ve Zamanın Sonu’ kitabını okuyorum. Yine keyifle okunacak dili, anlaşılır anlatımı ve ABD tecrübesiyle su gibi akıp giden bir kitap.
Turgut, 2024 ABD seçimlerinde yeniden iktidara gelen Donald Trump’ın arkasındaki Evanjelist tarikat yapılanmasını anlatıyor. Aslında tam da ‘O fotoğrafın hikâyesi...’
Trump’ın ikinci başkanlığının ilk günleri...
Fotoğraf Oval Ofis’te çekildi.
Serdar Turgut, o fotoğrafı görünce ürpererek dünyamızın geleceği hakkında endişelenip fena halde korktuğunu söylüyor.
Peki neden?
Anlatıyor:
“Masasında oturan Trump’ın etrafındakiler Amerika’dan sonra Beyaz Saray’ı da fethetmiş olan Evanjelist tarikatının önde gelen üyeleriydi. Masanın sol tarafında ağlamakta olan bir adam vardı. O neden ağlıyordu, biliyor musunuz? Çünkü yıllardır beklediği İsa’nın Mesih olarak Kudüs’e gelmesine yol açacak büyük savaşın (Armageddon) nihayet artık çıkarılacağına ikna olduğundan hem şükrediyor hem de gözyaşlarını tutamıyordu. Tarikatın diğer üyeleri de sanki Trump kutsal bir varlıkmış gibi bu beklenen din savaşını çıkaracağı için onun vücuduna dokunup ona ‘güç’ vermeye uğraşıyorlardı. Bunu görünce Amerika’nın düşürüldüğü duruma üzülürken kendi hayatlarımız ve ülkemiz için de korkuyorum. Çünkü bu kendini kaybetmiş insanlar, dünyanın en tahripkâr silah gücüne sahip olan ve ülkenin vur emrini verecek başkanını ele geçirmişler ve her dediklerini yaptırıyorlar. Hepsi de bölgemizde kanlı bir savaşın çıkmasını fena halde arzuluyor ve Trump da bu arzuyu bir emir olarak çoktan kabul etti bile. Bu insanları önümüzdeki dört yıl içinde daha çok duyup göreceğiz...”
Serdar Turgut, kitabında dört yıl içinde daha çok duyup göreceğimiz bu insanların profillerini de ortaya koyuyor. Trump gerçekten İsa’nın gelişini hızlandırmak isteyen bir tarikatın oyuncağı mı? Evanjelistler neden Türkiye’ye düşman?
Ve nokta atışı bir soru: Kutsal savaş dedikleri Armageddon’un ilk durağı Türkiye mi?
Tüm bu sorulara cevap bulacağınız ‘Trump ve Zamanın Sonu’ kitabında yazar bizi 1994’te Pentagon’da bir yetkiliyle yaptığı görüşmeye ve orada gördüğü haritaya götürüyor. Pentagon’daki görüşmede yetkili, gazeteciye bu haritadan kutsal bir şeymiş gibi bahsediyor.
Bir sebebi var.
Trump’ı anlamak da, olan biteni kavramakta bu kitabı okuduktan sonra daha kolay. Tavsiye........
© Korkusuz
