menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Babalar ve kızları...

23 1
16.12.2025

Türkiye’nin skandal gündemine yetişmek kolay değil.
Biri bitmeden diğeri başlıyor.
Biri cezalandırılmadan, diğeri sol kulvardan hızla yetişip önümüze düşüyor.
Hafıza yoruluyor, vicdan aşınıyor, adalet gecikiyor.

Son günlerde TBMM’nin içindeki lokantada, aşçıların stajyer kız çocuklarına yönelik cinsel istismarını konuşuyoruz.
Tam 7 haftadır Meclis’te devam eden bir soruşturma var.
Ama ne zaman ki olay medyaya yansıdı, ne zaman ki kamuoyu ayağa kalktı...
İşte o zaman süreç hızlandı, tutuklamalar geldi.

İnsan ister istemez şu soruyu soruyor: Ya haber olmasaydı?

Ama meselenin en acı tarafı sadece bu değil.
Olayın ortaya çıkış biçimi başlı başına alarm veriyor.

Her şey bir babanın şikayetiyle başlıyor.
Yani ne Meclis’te biri fark ediyor istismarı, ne şikayetler kurumsal bir karşılık buluyor, ne de iç denetimle başlayan gerçek bir soruşturma var.

Üstelik o kız çocuğu, yaşadıklarını daha önce kadın amirine anlattığını söylüyor.
Aman sus” denilerek, olayın üstünün örtüldüğünden bahsediyor.
Bir çocuğun, bir genç kızın, bir stajyerin sesi...
En güvenli olması gereken yerde, duvarlara çarpıp geri dönüyor.

Ta ki kızına inanan bir baba, “Bu iş burada bitmez” diyene kadar.

★★★

Bir baba gerçeğin peşine düşüyor.
Ve bir anda Pandora’nın kutusu açılıyor.
Farklı farklı mağdurların sesi duyulmaya başlıyor.

Aynı Rojin Kabaiş’te olduğu........

© Korkusuz