menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

İnsan zihni yalnızca işlev aramıyor

17 0
01.07.2025

İnsanlığın tarihine baktığımızda, teknolojik devrimlerin hızla ardı ardına gelmesine rağmen, insani ihtiyaçların ve zevklerin şaşırtıcı bir biçimde sabit kaldığını görüyoruz. Tekerleğin icadından akıllı telefonlara, matbaanın doğuşundan dijital yayıncılığa kadar değişen yalnızca araçlar oldu; hikâye anlatımına, müziğe, topluluk deneyimine, oyunlara duyduğumuz arzu ise aynı kaldı.

Kindle kullanıyorsanız bilirsiniz; Amazon’un geliştirdiği, kitapları dijital ekrandan okumanızı sağlayan bir e-kitap okuyucusudur. Her sayfa çevirdiğinizde ekranda, tıpkı kağıt bir kitabın sayfasını çeviriyormuşsunuz gibi, ufak bir animasyon belirir. Sayfanın ucu kalkar, görüntü değişir ve sanki parmağınızla o ince kağıda dokunuyormuşsunuz hissine kapılırsınız. Oysa bilirsiniz ki aslında plastik bir ekrana dokunuyorsunuz. Peki neden? Neden teknoloji, hızla geleceğe koşarken, bir yandan eskiye dair küçük illüzyonlar yaratmak zorunda kalıyor?

İnsan doğasının garip bir çelişkisinden kaynaklanıyor bu durum. Sürekli yeniyi isterken, eskiyi de özlüyor insan. Daha hızlı okumak için e-kitap alıyor, ama kağıdın hışırtısını arıyor. Minimalist tasarımları seviyor, ama retro filtrelerle geçmişin renklerini geri çağırmak istiyor. Modern arabaları sessiz ve çevreci buluyor, ama motor sesini dijitalden eklemeden o eski gücü hissedemiyor. Çünkü insan zihni, geçmişin somutluk duygusuna tutunmak istiyor.

Sayfa çevirme efekti bunun en küçük, ama en anlamlı örneklerinden biri. Bir ekran, bir dosya, bir veri akışından ibaretken, eski zevkleri tetikleyen o küçük........

© Kısa Dalga