BELİRSİZLİK ÇAĞINDA EĞİTİMDE YENİ UFUKLAR
Devasa Dönüşümler ve Küryerel Zihniyet
Ekonomi, iklim, teknoloji, demografi, kentleşme ve değerler…
Bu altı devasa dönüşüm hayatın rotasını yeniden çiziyor.
Küresel dengeler Batı’dan Doğu’ya kayarken, finans merkezleri de Doğu’da yükseliyor ve ticaret yolları yeniden biçimleniyor.
İklim krizi her mevsimi değiştirerek ekolojik okuryazarlığı zorunlu kılıyor.
Dijitalleşme ve yapay zekâ, iş dünyasının kurallarını baştan yazarken, azalan doğum oranları ve yaşlanan nüfus kuşaklar arası öğrenmeyi öne çıkarıyor.
Şehirleşme, sınıf duvarlarını kaldırıp sokaklara, parklara taşıyor öğrenmeyi.
Değerlerin çeşitlenmesi ise empati, kapsayıcılık ve kültürel duyarlılığı eğitimin kalbine yerleştiriyor.
Bu küryerel zihniyet, küresel bakışımızı yereldeki ihtiyaçlarla harmanlayarak öğrencilerimize çok merkezli bir dünya profili sunmamızı sağlıyor.
Dünyamız, değişim rüzgârlarının durmaksızın estiği bir çağda akıyor; eğitim ise bu akıntının kıyısında sabit bir liman değil, her dalgada rotayı yeniden çizecek bir kılavuz kayığı olmalı. Bilgi çağının sınırsız denizinde kulaç atarken, pusulamız “ne bildiğimiz” değil, “nasıl sorular sorduğumuz”dur. Çünkü Einstein’in dediği gibi, “Hızla değişen bir dünyada bazen eski sorular yeni cevaplar gerektirir.”
Düşün. Tartış. Hayal Et. Yarat.
Bu dört fiil salt birer slogan değil; belirsizlikle dolu zamanlarda insanın hayatta kalma içgüdüsünün temel eylemleridir.
Bir yandan yapay zekâ karmaşık hesaplamalar yaparken, diğer yandan çocuklar oyunda kendi dünyalarını kuruyor.
Rutin bilgi çağında “ezberlemek” değerliyse de artık süreç, sadece bilgi tüketmekten öteye geçmeli; Toffler’ın hatırlattığı gibi “öğrendiklerinden vazgeçmeyi, yeniden inşa etmeyi” başarabilen, kelebeğin kanat çırpışı kadar zarif ama güçlü dönüşümler yapabilen zihinler yetiştirmeliyiz.
Temel Pusula: 21. Yüzyılın DNA’sı
Gelecek nesiller, sınav........
© Kıbrıs Postası
