KKTC gençliğini kaybediyoruz!
MERT MAPOLAR’IN KÖŞE YAZISINI SESLİ DİNLEMEK İÇİN TIKLAYINIZ
Son dönemde Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde haberlerle ortaya çıkan yaşananlar, artık sadece bireysel acıları değil, derin bir toplumsal çöküşün sessiz çığlıklarını da gözler önüne seriyor. 21 yaşındaki Cemil Yaman Avcı’nın, Yeşiltepe’de bir selvi ağacında cansız bedeninin bulunması, bu travmalar zincirine eklenen en son ve en sarsıcı halkalardan biri olmuştur. Bu olay yalnızca bir intihar vakası olarak görülmemeli; aksine, bir toplumun ve bir ülkenin geleceği olan gençliğini, adım adım kaybetmesinin acı ve trajik bir sembolü olarak değerlendirilmelidir.
Cemil’in yaşadığı karanlık anların ardında, ne olduğu belki hiçbir zaman tam olarak bilinmeyecek. Ancak göz ardı edilemeyecek bir gerçek varsa, o da KKTC’de genç nüfus arasında intihar vakalarının giderek arttığıdır. Artık neredeyse her hafta bir genç, ya kayboluyor ya da yaşamına son veriyor. Bu gelişmeler basit bireysel vakalar olarak değerlendirilemez; tam tersine bu yaşananlar bir “toplumsal alarm”dır.
Kayıp gençlerin sayısındaki gözle görülür artış, uyuşturucu madde kullanımının hızla yayılması, boşanma oranlarının sürekli yükselmesi, aile içi çatışmaların derinleşmesi ve gençler arasında gelecek kaygısının her geçen gün daha belirgin hale gelmesi, KKTC’de ciddi bir toplumsal çöküşün, adım adım genişleyen ve yaygınlaşan krizin çok önemli işaretidir.
Tüm bu gelişmeler, ülkenin sadece bireysel sorunlarla değil, köklü ve sistemsel bir krizle de karşı karşıya olduğunu açıkça ortaya koymaktadır. Ne yazık ki bu krizin giderek büyümesine rağmen, ülkeyi yöneten siyasi kadroların sorumluluk duygusundan uzak, adeta buharlaşmış bir anlayışla hareket etmeleri, sorunları görmezden gelmeleri, durumu daha da içinden çıkılmaz bir hale getirmektedir. Aynı şekilde muhalefetin bu yaşananlara karşı yeterli tepki vermemesi, sessiz kalması ve etkili çözümler üretmekte yetersiz kalması da, halkın devlete ve siyasete olan güvenini sürekli sarsmaktadır. Tüm bunlara ek olarak, uzun süredir yapısal desteklerden yoksun bırakılan aile kurumu da, çözülmeye başlamış, bireyler arasındaki bağlar zayıflamış ve özellikle gençler büyük bir yalnızlık ve çaresizlik içinde kalmıştır. Ortaya çıkan bu tablo, KKTC’nin sadece ekonomik ya da politik değil, aynı zamanda ruhsal ve........
© Kıbrıs Postası
