AB eleştirisi, Türkiye'den gelse ne olurdu?
Siyasi görüş farklılıklarına rağmen, ortak buluşma noktası olması gereken bir konu;
Kıbrıslı Türklerin kendi kurumlarını kurduğu, bir hukuku, anayasal düzeni bulunduğu ve yönetim mekanizmalarının bu sistemle yürütüldüğü.
Kötü yönetim veya uluslararası alanda kabul görmeme durumu çok ayrı, bu bahsettiklerim çok ayrı.
Yönetimler, yöneticiler, kötü kararlar almış, kötü uygulamalar yapmış olabilir, bu bir düzenimiz, hukukumuz olmadığı anlamına gelmez.
Siyasi politikalarda, yönetim uygulamalarında farklılıklar olabilir, olmalıdır.
Ancak bu ülkede siyaset yapan, seçimlerine katılan, makamlarına gelen herkes, her siyasi parti ve siyasetçi, devletin hukuku, anayasal düzenini korumalı ve savunmalıdır.
Kıbrıs konusu, iç konulara malzeme yapılmamalı, Kıbrıs sorunu her türlü farklılığa rağmen, ortak endişeleri de barındırmalı.
Mesela, mülkiyet konusu, siyasi eşitlik meselesi.
En önemli iki ana başlık, konuyu bireysele indirgemek, yanlış değil midir?
Hukuk, yargı, siyasete bulaştırılmadı mı?
Güney Kıbrıs yönetimi, bu tehlikeli yolu........





















Toi Staff
Gideon Levy
Tarik Cyril Amar
Stefano Lusa
Mort Laitner
Robert Sarner
Andrew Silow-Carroll
Constantin Von Hoffmeister
Ellen Ginsberg Simon
Mark Travers Ph.d