menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Psikolojinin yeni kimlik arayışı

10 1
04.07.2025

Giderek hızlanan teknolojik dönüşüm ve toplumsal değişim, yalnızca gündelik hayatımızı değil; bilgi üretme biçimlerimizi, insanı anlama modellerimizi ve profesyonel rollerimizi de köklü bir şekilde dönüştürüyor. Özellikle yapay zekâ (AI), büyük veri ve otomasyon gibi güçlü teknolojik araçların gelişmesi, psikolojideki geleneksel klinik müdahaleleri, psikometrik ölçme yöntemlerini ve akademik araştırma pratiklerini radikal biçimde yeniden şekillendirmeye başladı.

Bu dönüşüm, yüzeyde yalnızca bir “iş yapma biçimi” değişikliği gibi görünse de, gerçekte psikolojinin varlık sebebini, topluma sunduğu değeri ve hatta psikolog kimliğinin temel tanımını kökten sorgulamamıza yol açan paradigmatik bir kırılmadır. Artık mesele, hangi testleri uyguladığımız veya hangi terapötik yöntemleri kullandığımız değil; “Bir psikoloğun vazgeçilmez katkısı nedir?” ve “Bu katkı nasıl daha geniş toplumsal faydaya dönüşür?” sorularını sormaktır.

Uzun yıllar boyunca psikoloji, ağırlıklı olarak bireysel patolojiyi tespit ve tedavi etmeye odaklanmıştı. Ancak günümüzde artan ruh sağlığı sorunları, toplumsal travmalar, krizler ve hızlı değişim, psikolojinin bakış açısını bireyden topluma genişletmeyi zaruri kılıyor. Bu bağlamda “toplum ruh sağlığı” veya “nüfus sağlığı” gibi çerçeveler, ruh sağlığını yalnızca tedavi edilmesi gereken bir problem değil; önleyici, koruyucu ve güçlendirici bir bakışla toplumsal refahın vazgeçilmez unsuru olarak görmemizi sağlıyor.

Bu genişleyen........

© Kıbrıs Postası