menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Çocukların Çocukluğunu Çalan Sessiz Fırtına

13 13
28.04.2025

Bazı evler aceleyle terk edilir. İçinde çorbası yarım kalmış tencereler, kırık bir oyuncak, duvara yarım yamalak çizilmiş bir resim bırakılarak… Bir çocuk ardına bakmaya fırsat bulamadan kapıdan çıkarılır. Anlamadığı bir telaşla, kavrayamadığı bir korkuyla. Ve o an, göç başlar.

Göç, bir yer değiştirmek değildir sadece. Bir çocuğun köklerinin sökülmesidir. Oyun oynadığı ağacın adını unutmasıdır. Penceresinden baktığında bildiği gökyüzünü kaybetmesidir. Bildiği kokuları, sesleri, yüzleri kaybetmesi… Ve en çok da, “yerim” dediği duyguyu yitirmesidir.

O küçük eller bavulların kulplarına yetmez belki, ama ruhlarında koca bir göçün ağırlığını taşırlar. Anlamadan, nedenini bilmeden… Bir sabah uyanıp bildiği hiçbir şeyi yerinde bulamamak gibi. Bildiği her şey, geride bıraktığı bir hayal olur. Arkadaşları, sokakları, okul yolu, bir sabah ansızın susar.

Göç eden bir çocuk, büyürken içinden bir şey........

© Kıbrıs Postası