menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Kablo için karar verme zamanı şimdidir…

11 0
24.07.2025

Yanlışlara doğru, doğrulara yanlış muamelesi yaparsak Halkımızın sorunlarına çözüm bulmakta geç kalırız.
KKTC olarak elektrik enerjisi sorunumuza uzun yıllardan bu yana köklü çözüm bulamadığımız bir gerçek.
Oysa enerji arz güvenliği, yani kesintisiz elektrik enerjisine sahip olabilmek bir ülke ve onun tüm sektörleri için yaşamsal önem taşıyor.
Bu bağlamda Anavatan Türkiye ile KKTC arasında bir enterkonnekte sistem oluşturulması, bu sistemin zamanında bitirilmesi; bu gerçekleşse bile KIBTEK’in yaşamaya devam etmesi, özel sektör ile Devlet’in birlikte ürettiği kurulu gücümüzün varlığını sürdürmesi, 2030 sonrasında uygun yakıtın kurulu santrallarımızda kullanılması son derece önemlidir.
KIBRIS olarak halkımızın konuyu daha iyi anlaması için uzmanlarla konuştuk ve aldığımı bilgiler, yaptığımız incelemeler sonrası aşağıdakileri sizlere sunmaya karar verdik.
Bilindiği üzere ülkemizin enerji alanında kurulu gücünü oluşturan iki adet konvansiyonel tip enerji santrali vardır.
1. Teknecik Elektrik Elektrik Santrali (Kıb-Tek);
a. 2×60 MW Buhar Türbini = 120 MW
b. 8×17,5 MW Diesel Generatör = 140 MW
c. 2×25 MW Gas Türbini = 50 MW
d. Toplam= 310 MW
2. Kalecik Elektrik Santrali (Aksa Enerji);
a. 8×17,5 MW Diesel Generator = 140 MW
b. 1×8 MW Buhar Türbini = 8 MW
c. Toplam=148 MW
3. Ülkenin Kurulu Gücü;
a. 458 MW
Teknecik ve Kalecik santrallerinde, birer adet 17,5 MW’lık diesel generator de hasar olması, dış etkenler sebebiyle makinaların tam yüke çıkamaması gibi sorunlar sebebiyle, pratikte gerçekleşecek maksimum üretim 390 MW bandındadır.
Ülkemizde artan yapılaşma, turizm sektörüne yönelik yapılar, yeni havalimanı vb. tüketimi ekstradan arttırıcı yatırımları karşılamak, artık 2023 itibariyle neredeyse imkansız halini almış, GKRY ile yapılan enerji alışverişi artık ülkemize doğru tek taraflı alış haline dönmüştür. Enerji anlamında ki yapımızda teknik olarak, Kıb-Tek tarafından da doğrulanacağı üzere frekansımızı dahi tutamaz duruma gelmiştir.
Ayrıca, ülkemizin elektrik enerjisi stratejisi açısından şu anki durumuna bakacak olursak, yedek güç anlamında sıfırlardayız hatta eksilerdeyiz.
Halkımızın anlayacağı dilden konuşursak, yüksek güç üretimi yapan ve 1990 yılında kararı alındıktan sonra temelleri atılıp kurulumuna başlayan buhar türbinleri, arıza yaptığında veya uzun dönem hasarlandığında ülkemizde elektrik kesintileri baş göstermektedir. Bu örneğe en yakın hadise, 2006/2007 yıllarında gerçekleşmiştir.
60 MW’lık buhar türbininin generator kısımında yanık tespit edilmiş ve ülkede ciddi elektrik kesintileri meydana gelmiştir. Güney Kıbrıs’tan elektrik tedariği yoluna gidilmiş ve bedeli, bugün olduğu gibi misli misli ödenmiştir. Günümüzde de 2021/2022 yıllarında benzer hadiseler meydana gelmiş, 3 katı fiyat farkı ödenmiştir. Buhar türbini veya diğer üretim makinalarımızda, bu ciddi bir hasarda ve tamiri/bakımı uzun bir süre alacak olduğunda iş içinden çıkılmaz bir hale gelmektedir.
Enerji arzının, sürekliliğinin ve kalitesinin olmadığı bir memlekette, gelişmekten, refaha çıkmaktan bahsedebilmek mümkün değildir. Belki de en önemlisi olan, ulusal güvenliğimizi tehdit edebilecek boyutlara varmaktadır.
Yeterli güç kapasitesi, güçlü iletim ağı, otomasyonla desteklenmiş dağıtım sistemine yatırım yapılmalı, artık elektrik enerjisi konusunda yıllardır konuştuğumuz bu problemi siyasetin ve halkın gündeminden çıkartıp, enerjimizi başka alanlara aktarmak durumunda olduğunu düşünüyoruz.
İkincil önemli mesele ise, 1990’lı yıllarda kurulmuş olan buhar türbinleri artık demode olmuş, yüksek miktarda sayılacak yakıt tüketimleri sebebiyle kurumun ve dolayısıyla halkımızın üstünde maliyet baskısı oluşturan ana bir unsura dönüşmüştür. Ada ülkesi ve hatta ambargolarla boğuşan bir ülke olmamız sebebiyle, yakıta erişimde ki zorluk önümüzde ki yıllarda daha da artarak devam edecektir. Maalesef geçtiğimiz yıllarda bu konuya yeterli ağırlık verilmemiştir. Bu konuya artık teknik ihtiyaçlar doğrultusunda ciddiyetle eğilmek zorundayız.
Üçüncül önemli mesele ise, biraz önce bahsedilen iki maddeyi destekleyici nitelikte, TC ile enterkonnekte olmak enerji arzında çok ciddi bir kaynak bulmuş olacağız. Ayrıca, hep konuşulan Güneş Enerjisi konusunda kullanımı teknik sebeplerle kısıtlanan ve yeterli miktarda........

© Kıbrıs Gazetesi