Şehitler sadece savaşlarda verilmez. İnsanlık adına, canlılar adına ateş çemberlerinde, sel felaketlerinde amansızca mücadele edip de hayatlarını kaybedenler de şehittir. Onlar, insanların doğal afetlerden kurtulabilmesi uğruna canlarını ortaya koyan kahramanlardır. Yangının ortasında kalıp da, nereye kaçıp kurtulabileceğini kestiremeyenlerin tek umududur.

Dahası bir geyiğin, bir tavşanın, yaban keçisinin, yılanın, kekliğin, kirpinin ve ormanda yaşayan her türlü mahlukatın bel bağladığı kurtarıcılarıdır. O kurtarıcılar, ateşin cayır cayır yaktığı ormandaki canhıraş haykırışlara kulaklarını tıkamaz, ‘ne kadar kurtarabilirsem’ diyerek, elindeki kazma veya itfaiyenin su borusuyla canlıların imdadına yetişmeye çalışır. Bir karınca yuvasının dahi yangından etkilenmesine gönlü razı değildir.

Zaman zaman televizyon ekranlarında izliyoruz. Bir kedi veya köpeğin, bir kuşun sıkıştığı yerden kurtulabilmesi için ne mücadeleler verilir. Kurtarıldıktan sonra, bölgeye toplanan halk öyle bir sevinir ki, kurtarıcılar dakikalarca alkışlanır. Deprem, yangın ve sel felaketlerinde bu tür olayları sıkça görmekteyiz.

Türkiye’nin birçok bölgesinde orman yangınlarıyla mücadele sürerken, hayatlarını ortaya koyarak canla başla çalışırken şehit düşen 5 orman çalışanı ve 5 Afad mensubu, memleketlerinde gözyaşlarıyla toprağa verildiler. Bu arada Türkiye’de son 95 yılın temmuz ayı sıcaklık rekoru kırıldı. Antalya’da sıcaklık 46 dereceyi aştı.

Limasol (Leymosun) yangını konusunda ise çok şeyler söylendi, yazıldı da! Yangınla ilgili eleştirilerin ve izlenimlerin bir süre daha devam edeceği tahmin ediliyor. Yangında 120 kilometre karelik alan kül olurken,........

© Kıbrıs Gazetesi