Türkiye’deki Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin, KKTC’nin Türkiye’ye katılma çağrısına yoğun tepkiler devam ediyor.

Sanırım bu durumu ilk değerlendireniz. Geçen pazartesi günü arkadaşımız Elif Şen Çatal’ın ‘Gün Ortası’ programında Bahçeli’nin çağrısını konuşurken, bunun gereksiz ve yararsız bir yaklaşım olduğunu vurguladık.

Devlet Bahçeli’nin açıklaması, yalnız KKTC’de değil, Türkiye’de de, özellikle muhalefet cephesinde geniş yankılara neden oldu. Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Özgür Özel’in “Kimse Kıbrıs’ı Türkiye’nin arka bahçesi olarak görmesin” sözü dikkat çekiciydi.

Neyse ki, MHP Genel Sekreteri İsmet Büyükataman, aynı konuya değinmekten kaçındı ve Kıbrıs’ın güvenliği ve geleceğinin Türkiye Cumhuriyeti’nin güvenlik ve geleceğiyle bir ve aynı olduğunu belirtti.

Kıbrıs Adası öyle hassas bir dengede bulunmaktadır ki, özellikle Cumhurbaşkanlığı seçimlerinden sonra yapılan açıklamalar, yalnız Rumlar tarafından değil, aynı zamanda Kıbrıs’ın aktörleri, BM ile AB ve bölgedeki güçler tarafından da izlenmekte, değerlendirilmektedir. O bakımdan yapılacak açıklamalar, ince eleyip sık dokunduktan sonra yapılmalı, ne KKTC’ye, ne de Türkiye’ye olumsuz etki yapmamalıdır.

Anlıyoruz; Bahçeli Kıbrıs konusuna hassasiyet göstermekte, milli bir duruş sergilemektedir. Ancak KKTC........

© Kıbrıs Gazetesi