Toplu taşımada, geç olsun da güç olmasın!
Kadın 90 yaşında, akşamın serininde arabasıyla markete gitme ihtiyacı duyuyor. Zar zor gidip geliyor. Türkiye’deki gibi, toplu taşıma olsa bu eziyeti çeker mi?
Adam 80 yaşında, gözleri de pek görmüyor. Evinde tek başına kalıyor. Hastaneye gitmek için ya taksi çağırmak zorunda kalacak, ya da kendi arabasını kullanmak zorunda! Kullanırken de ‘ya kaza yaparsam’ endişesi içinde. Yaşı gereği yavaş sürse de, arkadan gelen bazı ‘yetişkinler’ boru çalıyor, çirkince laflar ediyorlar.
Üniversite öğrencisinin lif yapmaktan kolu ağrıdı. ‘Bir anlayışlı çıksa da, beni üniversiteye kadar götürebilse’ diye iç çekiyor.
Hele okulların açık olduğu dönemlerde araba kuyruğunda kısılanlar, alternatif yollar arıyorlar, ama ne mümkün? Herkes aceleci olunca, sinir hastası, ardından da güm diye bir kaza!
Bu adada İngiliz döneminde tren vardı. Güzelyurt’ta biner, Mağusa’ya kadar gidebilirdiniz. Sonraları köylerden otobüslerle gelirdiniz. Yüzde yüze yakını ‘Bedford’ marka İngiliz otobüsleri. Birkaç tane kaldı herhalde. Şimdi onlar da nostalji. Gün geldi, toplu taşıma yetersiz kaldı, insanlar özel araba sevdasına kapıldı. Aslında ihtiyaç haline gelmişti. Ama o kadar ki, Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanı Erhan Arıklı’nın da dediği gibi, yollar araç trafiğini kaldıracak durumdan çıktı.
Arıklı, herkesin dört gözle beklediği açıklamayı yaptı ve yaklaşık iki yıldır sürdürdükleri “KKTC Toplu Taşıma Master Planı” projesinde sona gelindiğini belirtti. Projenin en kısa zamanda hayata geçirileceğini söyleyen Arıklı, KKTC’de her geçen gün artan araç sayısına bağlı, kazaların da arttığını ifade ederek, ayda yaklaşık 2 bin ile 2 bin 500 civarında aracın trafiğe........
© Kıbrıs Gazetesi
